Ağlamak, ya üzüntüden, ya korkudan veya sevinçten olacağı gibi, Allaha şükürden veya Allah korkusundan da olur. Bunların en üstünü ve kârlısı, Allah korkusundan akıtılan gözyaşlarıdır. Fakat yalan ve riya olarak akıtılan gözyaşları rahmetten koğulma ve Allahın gazabını çekmekten başka bir fayda sağlamaz. Sonunun ne olacağını bilmeyen ve bu arada çeşitli günahlara dalanların üzülerek günahlarına tevbe ile isyandan uzaklaşıp ibadete dönerek geçmiş ve gelecekleri için gözyaşı akıtmaları en tabii bir haklarıdır. Kişinin son hâli kesin bilinemez. Çünkü gaybı sadece Allahü teala bilir. Hazreti Ümmü Âlâ anlatır: "Mekke'den gelen ilk muhacirler, Medineliler arasında kur'a ile taksim edildi. Her yönü ile Muhacirlerin ileri gelenlerinden olan Osman bin Maz'ûn bizim hissemize düştü. Yanımızda hastalandı ve vefat etti. Kendisini yıkayıp kefenlediğimiz zaman Resûl-i ekrem efendimiz de geldi. Ben, "Ey Sâib'in babası, Allah sana rahmet etsin, Allahü teâlânın sana ikramda bulunacağına ben şehâdet ederim" dedim. Resûl-i ekrem; "Allahü teâlânın ona ikramda bulunacağını nereden biliyorsun?" diye sordu. Ben; "Anam babam sana feda olsun, ya Resulallah, bildiğimden değil, öyle kanaat ettiğimden söylüyorum" dedim. Resul-i ekrem efendimiz, Osman'a yaklaşarak, "Vallahi ben onun için hayırlar umarım" buyurdu. İbni Haceri Mekki buyurdu ki: Resul-i ekremin böyle davranmasının sebebi, kesin hükümde bulunulmaması içindi. Çünkü bunu ancak Allah bilir. Bunun için kesin şehâdette bulunmasını iyi karşılamamıştı. Nitekim kendileri de aynı şekilde, "Ben onun hakkında hayır umarım" buyurmuş ve devamla "Ben peygamber olduğum halde Allahü tealanın kıyamet günü hakkımda ne işlem yapacağını bilemem" buyurmuştur. Ümmü Âlâ; "Vallahi ben de ondan sonra böyle kesin olarak hiç kimseyi tezkiye etmedim; hep ümit ve hüsnüzan ifade eden kelimeler kullandım. Bu hal beni çok üzdü. Fakat kendisi Osman'ı öperek ağladı ve onu en üstün fazileti olan, "O, bu dünyadan dünyalık namına hiçbir şey almadan ayrılan bir insandır" buyurarak, iltifat etti. Ona, "Geçmişlerin iyisi, geçmiş iyi bir insan" adını verdi. Aynı zamanda kişinin ne kadar çok iyiliği olsa da Allahın azabından emin olmamasını hatırlattı. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr