Sergilenen örnek tavır!

A -
A +

Herhalde fark edilmiştir, gözden kaçmamıştır geçen hafta ülkemizde bir 'ilk' gerçekleşti: Diyanetiyle, İlahiyatçıları ile, halkıyla herkes ittifak halinde, başı açık kadın ve erkeklerin karışık olarak cuma namazı kılmalarına tepki gösterdi. Bunun dinde yeri olmadığı, saçmalık olduğu dile getirildi. Özellikle Diyanet'in gösterdiği kararlılık takdire şayandır. İstanbul İl Müftü Yardımcısı İsmail İpek'in bizzat olayın meydana geldiği camiye gidip dinimize uygun nasıl namaz kılınacağını izah ederek, "Eğer başı açık ve karma bir şekilde kılmak için ısrar ederlerse, dışarı çıkartma görevimiz de, hakkımız da, yetkimiz de var. Kanunlarımız bu görevi bize vermiştir. Burası bir ibadethanedir. İbadethanenin belli usulleri vardır. Buraya gelen bunlara uymak zorundadır. Herkese usulüne uygun ibadet yaptırmak bizim aslî görevimizdir" sözleri ile gösterdiği kararlılık eylemcilerin direncini kırmıştır. Eğer burada böyle bir kararlılık gösterilmeseydi, bu eylem zaman içinde planlandığı şekilde bütün camilere yayılacak, cami cemaati arasında kargaşaya ve kaosa sebep olacaktı. Eylemciler beklemedikleri bu büyük tepki karşısında geri adım atmak zorunda kaldılar. Bunda muvaffak olsalardı, camilerde, kilise düzenine geçmede kapıyı aralamış ve "Ilımlı İslam"ın günlük hayata geçmesini sağlamış olacaklardı. Böylece, namaz Hristiyanlaştırılmış, cami de kiliseleştirilmiş olacaktı. Tabii ki, bu geri adım atma, bu tür saçmalıkların tekrarlanmayacağı manasına gelmez. Bu eylem bir nabız yoklaması idi. Ortalığın yatışmasını bekleyecekler başka bir konuda, farklı bir eylem şekilleriyle tekrar karşımıza çıkacaklardır. Amerika'daki, 'kadın imamlı cuma namazı' eylemini organize eden yayınevinin yöneticisi Jean Eadwın bu eyleme bakınız nasıl destek veriyor, gerçek niyetini nasıl açıklıyor, İslâm'ı sulandırma emellerini nasıl ortaya koyuyor: "Ilımlı İslam geleneksel İslama en iyi bir alternatiftir. Hristiyanlık bu konuda çağın gereklerine göre kendini değiştirip, ona ayak uydurmasını bilmiş. Müslümanlar arasında da, arkadaşlarımız olan Esra Numani ve Amina Vedud gibi özgür yorumlarını ortaya koyabilenler var. Türkiye'de bu özgürlüğün cuma namazında ortaya konulabilmiş olması, bizim için son derece memnuniyet verici. Çünkü Türkiye'yi, Batı uygarlığı içinde tehdit oluşturan İslâmi hükümlere mahkûm edemeyiz. Bu tavır sadece Türkiye'deki dinci çevreleri rahatsız edecektir. Gerektiğinde İncil'e tezat oluşturan ama toplum için faydalı bir yöntemin hayata geçirilmesi ne kadar normalse, Müslüman kadınların, erkeklerle beraber saf tutmaları, imam olma girişimleri de o kadar tabii karşılanmalı. Tabularımızı yıkmalıyız." Tabii ki, burada bahsedilen, "Geleneksel İslam"dan, kırılması gereken "Tabu"lardan maksat, Vahye dayalı orijinal İslam; 14 asırdır tatbik edilen İslam; Kur'an-ı kerimde geçen İslam. 14 asırlık "İslam"ın "Ilımlı İslam" ile yer değiştirmesini istiyorlar. Gerçek İslam olmasın da ne olursa olsun arayışına girdiler. Bu konuda, Katolikler, Protestanlar, Evangelistler ve Küresel güçler iş birliği içindeler. Asırlardır bir araya gelemeyen bu güçler İslamı değiştirmede, İslamda Reformda ittifak halindeler. Fakat işin en güzel tarafı, en sevindirici yönü, bütün bu ittifaklara, sinsi faaliyetlere rağmen halkımızın dinimizi korumada gösterdiği duyarlılıktır. Devleti ile milleti ile, dinimiz İslamın orijinal halinin muhafazasında gösterilen kararlılıktır. Bu kararlılık devam ettiği müddetçe hiçbir güç, dinimizi kendi menfaatleri doğrultusunda değiştiremeyecektir. -------------------------- Tel: 0 212 - 454 38 21 Faks: 0 212 - 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.