Kanadlar kırılınca

A -
A +

> MEKKE Pazar günkü yazımda, kutsal yolculuğa çıktığımızı, ihramlarımızı giydiğimizi ve S.Arabistan'ın Cidde kentinde on dört saat bekletildikten sonra kırk üç kişinin 'komik' bir gerekçeyle geri gönderildiğini yazmış ve devamını bugüne bırakmıştım... Lakin kutsal topraklara varınca çileyi anlatmanın bir faydası da yok...Yine de biraz bahsetmek istiyorum... Pazar akşamı Riyad Büyükelçisi Naci Koru'nun desteğiyle, on kişi yeniden yollara koyulduk!... Sabaha karşı başkent Riyad'a vardığımızda bir kez daha geri gönderilmeyi göze almıştık... * Cidde'de geri gönderilme gerekçesi şu idi... Bize, S.Arabistan Ankara Büyükelçiliği üç aylığına 'ticari' vize vermişti... Cidde'ye geldiğimizde denildi ki; "İçişleri Bakanlığı bir yazı gönderdi, bu saatten sonra ticari vizeleri olanları almıyoruz." Peki kimin haberi var bundan? diye sorduğumuzda ise yüzümüze bakıp sadece gülüyorlar... Riyad'dan 1100 kilometre uzaklıktaki Mekke'ye iki okul servisi aracıyla Taif şehrine geldik... * Taif'te bir jeep kiralayıp dağları tepeleri aşarak polis kontrol noktalarından gizlice geçip Mekke'ye vardığımızda gözlerimizden yaşlar akıyordu... Ve Beytullaha varmıştık... Kabe'de tavaf ederken, Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in mısraları aslında her şeyi özetliyordu; "Bu kapıdan kol kanat kırılmadan geçilmez" Kırıldı kolumuz ve kanadımız...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.