> Kuveyt Kuveyt'te dün başlayan ve birincisi yapılan Arap Ekonomi ve Sosyal Zirvesi'nin gündeminde de Filistin ve Küresel Kriz vardı. Arap ülkelerinden gelen liderler, iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri kendi aralarında ticari ilişkileri nasıl geliştirebileceklerini tartıştı. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise Türkiye'nin de içinde olduğu zirvede Arap dünyasında elektrik ve demiryolu ağlarının kurulması, imar inşaatlarındaki düzenlemeler ve gümrük işlemlerindeki standartların ele alınacağını ifade etmesi sevindiriciydi ama nasıl bir yol haritasının izlenmesi gerektiği konusunda ise karar alınamayışı ve yerini yine ümitlere bırakmasıyla aklıma ünlü düşünür Thales'in bir sözü geldi. Thales'e sormuşlar; 'Dünyada devamlı olan şey nedir?' O da 'Ümit' dedikten sonra 'Çünkü bizi en son bırakan odur...' 'Peki en kolay şey nedir?' diye sorduklarında ise; 'Başkasına nasihat vermektir!' demiş... Batılılar, bir araya geldiklerinde geleceğe yönelik kararlar alır ve uygulamaya koyar... Örnek mi? Avrupa Birliği... Ekonomik birlik amacıyla başlayan ve yıllar sonra devletlerin birleşmesi ile sonuçlanan gelişmeye şahit olunmasına rağmen Doğu'dakiler yine de birleşmeleri başaramıyor... * Türkiye de dahil olmak üzere Orta Doğu ülkelerinde herkes sadece vaziyeti kurtarma derdinde. Gazze saldırıları yüzünden İsrail'i kınamaktan öteye bir adım dahi atamayanlar sadece tribünlerdeki ateşli taraftarların öfkesini dindirmeye çalışıyor... Konuşuyorlar... Öfkeleniyorlar... Şiirler söylüyorlar... Ağıtlar yakıyorlar... Sonuç? İsrail, saldırılara devam ediyor... Camilerde hutbeler veriliyor... Gazze'de öldürülenler için gıyaplarında cenaze namazları kılıyorlar... Sloganlar atıyorlar... Gıda yardım konvoyu göndermekten veya para toplamaktan öteye gidemiyorlar... Oysa Gürcistan için yapılanları da gördük. Nerdeyse üçüncü dünya savaşı çıkacaktı. Kendi kendini kandırabilmek ve buna kendini inandırabilmek de büyük bir marifettir. Bu anlamda büyük bir iltifata layıklar... Bir de madalyonun diğer yüzüne bakalım... Petrolü çıkartan ve satan, alan Batılılar... Biraz derinine inersek mutlaka İsrail çıkar. Çöldeki lüks arabalar, uçaklar, silahlar Batılılara ait... Ne kadar lüks giyecek ve yiyecek varsa batılı markalara ait... Çöl ülkelerinde su dahi Fransa'dan geliyor... Bize gelince, 'din kardeşiyiz' masalı anlatılıyor... Birbirimizle ticaret yapmayı dahi beceremeden strateji ortaklıklarını nasıl belirleyeceğiz? 'Bize zahmetsiz para ver' diye dua eden ve duaları da kabul gören Arapların; eğer petrol olmasaydı ne yapacaklarını merak ediyorum... * PKK konusunda İtalya'ya, sözde Ermeni soykırımı iddiasına destek veren Fransa'ya yapılan protestolara ve boykotlara ne olduysa Gazze'ye de o olur! Konuşmalar, temennilerden öteye gitmeyince Gazze de unutulur, Gazze'de yardım bekleyen masum çocuklar ve Müslümanlar da... Batılılar da, Müslümanların gelip içine düştüğü bu zaafı iyi biliyor ki artık kimseyi hesaba katmadan yoluna devam ediyor... Batılılar da biliyor ki, bunlar en güzel kendi aralarında kavga etmeyi, geçinememeyi, yaşayamamayı bilir... Thales'in dediği gibi bu diyarlarda ümit, ruh bedenleri terk edene kadar yaşatılıyor... 'Çıkmayan canda ümit vardır' misali... Yorgun düşen milletlerin tek sığınağıdır, ümit... Sebeplere yapışmadan ümitlenerek gün tüketme hastalığına yakalanan milletler, kentler bu yüzden yorgunlar kervanına katılıyor...