"Hamsi Kuşu" yediniz mi?

A -
A +

Ayının 40 hikâyesi varmış, kırkı da ahlat üzerine! Benimkiler de yeme içme üzerine; anlatmam gerektiğinde onları anlatıyorum mecburen. Peşin peşin söyleyeyim. Pisboğaz değilim. Oburluğum da yok. Fakat, önüme konan her şeyi yemem. Seçiciyim. Öyle, onu yerim, bunu yemem türünden değil benim seçiciliğim. Her çeşit yemeği yerim ama lezzetli olması şart! Seçiciyim, derken bunu kastediyorum işte. Tek çeşit olsun ama lezzetli olsun. "Kaburga" yemek için Diyarbakır'a; "büryan" için Siirt'e; "döner" için Bursa'ya, yahut Erzincan'a; "tandır" için Konya veya Denizli'ye gidiyorsam, bu sebepten gidiyorum. Canım "köfte" yemek istiyorsa Akhisar, Erzincan veya Akçaabat benim için uzak sayılmaz. Adana, Mersin ve Antakya da öyle. Şöyle yağını akıta akıta "kebap" yemek veya "salata" kaşıklamak için hiç uzak gelmez bu şehirler bana. Tarsus'un "humus"u emsalsizdir. Gitmeyeyim de ne yapayım? Hakeza Gaziantep. "Baklava" için koşa koşa giderim bu kente. "Kadayıf" için Diyarbakır, "künefe" için ise Antakya'ya tabii. İstanbul'da da var mideme uygun yeme içme yerleri. Avcılar mesela. Elle Ye orada; tandırı çok nefis! Tek sıkıntım balıktan yanaydı, o da halloldu. Değerli dostum Gazi Geylani, Yakuplu'da, Birinci Kısım Marmara Evleri'nin hemen üstünde bir balık lokantası açtı ve beni Boğaz'a, şuraya buraya gitmekten kurtardı. Gazi Geylani, tıpkı benim gibi boğazına düşkün birisi. Damak zevkine hayranlık duymuşumdur hep. Restoran işiyle uzaktan yakından ilgisi yok aslında. Kendisi, bilişim sektöründe faaliyet gösteriyor ve son işi "realticaret.com." Gayrimenkul ve otomobil başta olmak üzere arayanın aradığını bulduğu bir site bu. Balıkçılık kim, o kim? Şaşırdım tabii. Yahu, dedim. Lezzetli yemek için akla gelmedik işler yaptığını biliyorum da, restoran işletmeciliği ne? "Gene bildiğin nedenlerden" dedi Gazi Geylani. "Alpaslan Usta'nın pişirdiği balıklardan bir kere tattım, tadış o tadış; hayran oldum. Çok lezzetliydi. Ben bu ustayı kaybetmeyeyim, deyip onu bu lokantaya sabitledim." Alpaslan Aytekin, eş dost meclislerinde balık yaparak ünlenmiş. Ticarî bir maksatla değil, sevdiği için yapıyor bu işi. Haliyle, sunumu da bir farklı oluyor; pişirişi de. Zevki görüyor musunuz?!. "Lezzetli balıkları başkaları da yesin." Ne kadar insanî değil mi? Geylani, bu maksatla açmış Hürriyet Bulvarı'ndaki bu lokantayı. Adı da hoş: Çiçekli Bahçe Restaurant. Geniş bir bahçesi var restoranın. Dileyen içeride, dileyen dışarıda yiyebiliyor o güzelim balıkları. Ayrıca, canlı balık satışı da var. En güzel tarafı ise evlere servis yapılıyor olması. Eşim çok güzel yemek yapar. Balık yemeklerinde de iddialıdır ama "kokuyor" diye senede bir ya da iki kez balık yiyebiliyoruz. Çiçekli Bahçe, bendeniz için de çok faydalı oldu sizin anlayacağınız. Sadece, balık yemek hususunda değil bu fayda haaa... Fiyat yönünden de çok faydalı oldu. Eskiden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Florya Tesislerine gider, orada yerdim balığı. Ucuzdu çünkü. Çiçekli Bahçe'nin fiyatları Florya Tesisleri'nden de ucuz. En pahalı balığın porsiyonu 10 TL'yi geçmiyor. Hem de ne porsiyon. Tıka basa doyuran cinsi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.