Karanlıkta gölge kovalamak!..

Neden böyleyiz biz? Şu halimize bakın yahu! Karanlıkta gölge kovalıyoruz!.. Bir siyasi parti hakkında "Kapatma Davası" açıldı, hem de yüzde 47 oy alıp iktidar olan bir partiye. Sebep? Laik idareyi yıkıp yerine şeriat düzeni getirmek istiyormuş da ondan! Endişeyi görüyor musunuz? Komik! Bitmedi, bir diğer dava daha var: Ergenekon! Onun gerekçesi de; silahlı örgüt kurmak ve darbeye teşebbüs. Laiklik adına darbe yapmaya hazırlanıyorlarmış!.. Binlerce sayfa iddianame, milyonlarca sayfa delil!.. Bir tarafta cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve milletvekilleri... diğer tarafta generaller, iş adamları, gazeteciler... Hepsi de aklı başında, kelli felli adamlar yani. Türkiye'nin içinde bulunduğu şu durumu yabancılara anlatın bakayım, kim inanır? İnanmaz! Zaten inanmıyorlar da ama benim memleketimin insanı inanıyor! Kendi inandığı yetmiyormuş gibi 70 milyonu ikiye bölüp bir kısmını "Şeriat geliyor", diğer kısmını ise "Darbecilere ölüm" diye haykırmaya zorluyor âdeta. Ülkenin binbir türlü derdi varken uğraşılan şeye bakın hele bir. Tabii, gerçek meseleleri tartışmak için bilgi lazım. Vizyon lazım. Lakırdı öyle mi ya. Carcar öt yeter! Ahali işini gücünü bırakıp karanlıkta yumruk sallıyor. Keşke, değse. Ne şeriat getirme gayretinde olan var bu ülkede, ne de darbe yapma niyetiyle bir araya gelen ama kime, nasıl anlatacaksın bunu? Müthiş bir bilgi kirliliği yaşanıyor ülkede. Binlerce bilinmeyenli bir bilmece!.. Kimin ne dediği, kimin ne yaptığı belli değil. Hadi diyelim ki, ülkede şeriat isteyen bir güruh var. Laik rejimi korumak için darbe yapmaya yeltenen de. Çözüm böyle mi olmalı? Medeni bir şekilde konuşup karara varmak dururken neden sütre gerisine yatıp salvo atış yapılıyor? Kime ne kazandırır bu? Şeriat gelecek olsa böyle mi gelir? Destekçisi olmayan şeriatçı ne yapar ki, AK Parti yapsın? Diğer taraf hakeza. Birkaç emekli general ve 100 kadar el bombasıyla darbe mi olur? Abes şeyler bunlar. Bu bize has bir hastalık. İlla tartışacak bir konumuz olmalı ve tartışmayı kavga yapar gibi yapmalıyız. Düşman lazım yani. İki dost gibi oturup bir mevzuu konuşma geleneğimiz yok bizim. İlla pata küte kavga edeceğiz!.. CHP Lideri Deniz Baykal'a ne demeli? Mal bulmuş Mağribi gibi. Bulanık suda balık avlamaya çalışıyor ama yemezler. Milletin başı döndü ama sağduyusunu kaybetmedi henüz. Ona prim vermeyecek! Bir de şu noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Genelkurmay, paşaların gözaltına alınması hususunda Emniyet güçlerine yardımcı oldu, malum. Bu da, "Bizim bu işlerle ilgimiz yoktur" demek anlamına gelir ki, Ordu'nun içinde olmadığı hiçbir teşebbüs etkili olamaz bu ülkede. Haaa, bir de faturası var bu işin. Darbe marbe olmaz, şeriat da gelmez tamam ama bu kadar kaos ve enformasyon kirliliği ne olacak? Ancak seçim temizler bunu. Öfke aklın önüne geçti çünkü. Başka çaresi kalmadı bu işin. Gerisi laf-ı güzaf.