Kınıyorum kendimi

A -
A +

Bir insan Urfa 'ya gider, iki gün orada kalır ve de yörenin kendine has yemeklerinden yemeden dönerse; o kişi kınanmaz mı? Ben kınarım şahsen!.. O duruma düşen kendim olsam dahi kınarım. Kınadım nitekim. Bundan 5 sene önceydi, birçok iş adamı ve gazeteciyle birlikte uçağa atlayıp Şanlıurfa 'ya gittik. Halil İbrahim Camii ve Harran başta olmak üzere tüm tarihî yerleri gezdik; sıra gecesine de katıldık ama şöyle ağız tadıyla bir Urfa yemeği yiyemedik. Yediğimiz sandviç, pilav üstü kavurma, şu, bu... Müslim Ülgen bize İstanbul 'da en alâsını yayıp yediriyor ama olsun. Yerinde yemek daha bir başka. Bir patlıcan kebap bile yiyemedim mesela orada. İçimde ukde kaldı. Bir defasında da Adana 'ya gitmiştim. İHA yeni kurulmuş, ben de yöneticiyim ajansta. Havam var yani. Adana Bölge Temsilciliği 'ndeki arkadaşların bana yaptığı izzet ve ikramın bini bir para. ' Abi, sana farklı bir yemek yedirelim ' diyorlar; hadii tandırcıya gidiyoruz. ' Değişik bir şey ' diyorlar; hurraa bilmem ne lokantasına yığılıyoruz. Sonunda patladım tabii. Bunların hepsi size göre değişik, dedim. Beni iyi bir kebapçıya götürün de şöyle yağını akıta akıta Adana kebap yiyeyim bir!.. Urfa 'da diyemedim bunu. Basiretim tutuldu. Yaşadığım hayal kırıklığını da o gün bugündür atamadım üzerimden. Midesine düşkün obur biri değilim aslında. Pisboğaz, hiç değilim. Fakat, Urfa gibi envai çeşit yemek yapan ve haklı olarak bu hüneriyle ünlenen bir şehre gidip de oranın lezzetli yemeklerini yememek en azından o yöreye saygısızlık! Bu duygunun ağırlığı altında ezildim ben şahsen. Yemek ve tatlılarıyla meşhur şehirlerimizden biri de Gaziantep . Urfa 'da dersimi aldığım için Antep 'te böyle bir hata yapmadım tabiî. Tarihî Kentler Birliği (TKB) toplantıları esnasında kendimi dışarı atıp daldım şehrin göbeğine. Antep yemeği bu, durulur mu. Diğerlerini üzmek istemediğim için yemek yediğim lokantaların ismini yazmıyorum ama Antep 'in adeta sembolü olan ' yuvarlama 'yı mideye yuvarladığımı söylemeden geçemeyeceğim. Çok lezzetli, insanın başını döndüren bir tadı var. Kebapları da öyle. Hele lahmacun! Bu kadar yemekten sonra tatlıya yer kalmadı sanmayın. Mal zayi olacağına can zayi olsun deyip ondan da tattım. Biraz mide fesadına uğramadım değil, uğradım ama ne yapayım; hepsinden tatmak istiyor insan. İkinci kaçamağımda dosdoğru Kelebek 'e gittim, kelle paça yemeye. Of, of,of!.. Müthiş bir şey. Eskiden Laleli 'de Günaydın vardı. Biz de Cağaloğlu 'ndaydık o vakitler. Günaydın 'a sabah uğrar kelle paça içerdik, akşam uğrar yine içerdik. Bir gün geldi ki, ara da bul! Günaydın 'ın yerinde yeller esiyor. Bavul turizmi dolayısıyla fırlayan kiralara dayanamayıp gitmiş garibim. Muvzuu kapamak için tekrar Antep 'e dönüp noktayı koymak gerekirse; şunu söyleyebilirim: Birecik Belediye Başkanı Abdülkadir Yüksel 'in Birecik Kalesi karşısında yedirdiği balığın tadı hâlâ damağımda. Fırat 'ta yakalanan bu balıkların bazısının boyu 2 metreyi geçiyor. Bir de güzel pişirilmişse, yeme de yanında yat!.. Bu yazıda gördüklerimi değil de, yediklerimi yazarak çizmeyi biraz aştığımı biliyorum ama ne yapayım; gittiğim yer Antep!.. Dayanamadım işte. > MI ACABA?!. Çırağan Sarayı satılacakmış... Satmak ne ki, biz o nadide eseri vakti zamanında yaktık bile! *** Kaçırılan Antalyalı Fatma 70 gün sonra bulunmuş... Birinin illaki Zeynep'in rekorunu egale etmesi lazımdı, Fatma yaptı bunu! *** AP Başkanı Borrel, 'Kadınlarınızın oy hakkını daha önce aldığını Avrupalı bilmiyor' demiş... Bizim itişip kakışmaktan birine bir şey anlatmaya vaktimiz kalmıyor ki! *** Daha keskin bir hafızaya sahip olmak isteyenler için yeni bir hap çıkıyormuş... Bize hafızayı güçlendiren değil boşaltan hap lazım; beynimiz abur cuburla dolu çünkü!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.