Eyvah, 21 Aralık!..

E peki ne olmuş 21 Aralık ise? Hiç, ama 21.12.12 tarihinde bir terslik var! Çinlinin biri dağın başında inşa ettiği kocaman teknesindeymiş bugün. Pek çok Amerikalı toprağın altındaki özel sığınaklara saklanmış. Bazısı da Şirince isimli köyü doldurmuş, hem de balık istifi... Soru: Ne yaptığını sanıyor bunca insan? Veya, Allah'tan kaçabilmek mümkün mü? * Cevap şu ve çok açık: "Kıyamet hakkında sorulan kişi, sorandan daha bilgili değildir!" Kıyamet; kâinatın ölümü... Bir insanın öldüğünü düşünün ama göbek deliği canlı kalsın veya kulak memesi yahut küçük tırnağı!.. Muhayyilenin almadığı, aklın isim veremediği hacimdeki şu kâinat yok olurken; galaksilerden sadece biri olan samanyolu içindeki sayısız yıldızdan sadece biri olan güneş sistemi içindeki dünya isimli gezegenin içindeki iki tanecik köy kıyametten kurtulacak! Bunlardan biri elbette İtalya'da, ne tesadüf değil mi? Diğeriyse İzmir'de, Meryem Ana evine birkaç km mesafedeki Şirince. Sizce ne derler bunu diyen adama? * Yazdığım şu yazı gazetede yayınlanıncaya kadar bile, ne sizin ne de benim yaşama garantimiz yoktur. Şaka gibi ama bizler "kendi kıyametimiz olan" ölüm ânımızı düşünmek yerine, kâinatın ölüm zamanına kafa yormaktayız... Bunun adı ise; içimizdeki boşluk, derinlerimizdeki zayıflık! Felaket başka şeydir, kıyamet ise bambaşka... Ve zaten yeryüzünde "Allah" diyen bir tek mümin bile kalmadıktan sonra yarılacak yerler ve gökler! Öyleyse Mayaların kıyametinden, felaketinden, vehminden sana ne! * Okuduğunuz yazıyı yazmamın sebebi, sadece bir tek soru içindi: "Gerçek kıyamet veya kendi kıyamet günün olan ecelin bugün olsaydı, buna hazır mıydın? Ne hazırlık yapmıştın? İşte buna vereceğimiz cevap, korku tüccarlarının kârından çok daha önemlidir, öyle değil mi?