Amerika'nın güney eyaletlerini vuran Katrina ve Rita kasırgaları milyarlarca dolarlık hasar meydana getirdi. Ama felâketin açığa çıkardığı bir sosyal âfet var ki asıl düşünülmesi gereken o. İnsanları öylesine bencil, saldırgan ve merhametsiz yapan davranışları o toplum nasıl edindi? Amerika ferdî rekabete dayalı acımasız kapitalizmin geçerli olduğu ülke olarak bilinir. Menfaat sağlamıyorsa kılını kıpırdatmamak tarzı vahşîliği Amerika her halde sorgulayacaktır, doğru mu yaptık? Diyecektir. Yaşanan âfetin kısa ve uzun vâdede küresel yeni gelişmelere zemin hazırladığı kanaatindeyiz. Nitekim bunun filizleri görülmeye başladı bile. Geçtiğimiz hafta Washington'da yüz binler Irak savaşını protesto etti. Ardından başkan Bush "Meksika körfezinde dünyanın şimdiye kadar şahit olmadığı çapta bir yeniden yapılanma çalışmasına başlanacağı" sözünü verdi. Bunu için yüz milyarlarca dolar kaynak gerekiyor. Amerikan bütçesi ise açık veriyor. Öte yandan Irak savaşında günde bir milyar dolar gidiyor. ABD yönetimi bu durumda kasırgaların tahribatını sarmak ile Irak savaşına devam etmek arasında bir tercih yapmak durumunda. Siyasî yorumcular gelecek yıl kısmî yenileme seçimlerinin yapılacağı Amerika'da Cumhuriyetçilerin müthiş bir yara sarma yatırımına girişeceklerini söylüyorlar. Bunun finansmanını ise yeni vergiler koyarak değil, Irak savaş giderlerini kısarak sağlayacaklarını düşünüyorlar. Jeopolitik yansımaları beklenmeli Fırtınadan sonraki hesap gösteriyor ki; yakın bir zamanda Amerika önce Irak'tan asker çekecek, makul bir zaman sonra da oradan tamamen ayrılacak. Bu ise daha büyük başka değişiklikleri tetikleyecek. En başta "Şer hattı" dediği Suriye, İran ve Kuzey Kore ile uğraşmaktan, oraları "kitle imha silahlarından arındırmaktan" vazgeçecek. En azından yıllar sonrasına erteleyecek. Büyük Ortadoğu ve Arap ülkelerini demokratikleştirme projesi beklemeye alınacak. Sonuçlandırılamamış başarısız teşebbüsler (Afganistan ve Irak) yeni çıban başları olmaya devam edecek. Bölünmüş veya iç harbe sürüklenmiş Irak Türkiye'yi çok meşgul edecek. Depremler, Tsunami, Katrina, Rita kardeşler olarak ortaya çıkan tabiî âfetlerin hiç biri beşer iradesine tabi değil. Bunlar beklenmedik zamanda bir yerde çıkageldiğine göre, insanlık ırk, din, coğrafya, ülke gözetmeksizin etkin hizmet verebilecek bir âcil yardım gücü oluşturmak ve küresel çapta organize etmek zorunda. Böyle bir organizasyon ise hırsın körüklediği medeniyetler çatışmasını değil, şefkatin kucakladığı medeniyetler buluşması çağını başlatabilir. Vahşî kapitalizmin kitabında yazmaz ama, bizim dağarcığımızda bir beyit var: "Mala mülke mağrur olma, deme var mı ben gibi, Bir muhalif yel eser, savurur harman gibi!" Kasırgalar, dünya jeopolitiğini şekillendirecek yeni âciliyetler getirmiş bulunuyor insanlığın önüne.