Gerçek dostluk ve arkadaşlık...

A -
A +
Şeytanın en çok sevdiği şey, arkadaşlar arasındaki muhabbetin kesilmesidir. İki arkadaş birbirine sert baktı mı, şeytan sevincinden göbek atar!..

Dinimizde arkadaşlık, kardeşlik çok mühimdir... Bir kimse, biriyle bir an sohbette bulunsa, kıyamette ona, arkadaşlık hakkına riayet edip etmediği sorulacaktır. Arkadaşımızın üzerimizde hakkı vardır. Ona dua edeceğiz. Vefakâr olacağız. Üzmeyeceğiz. Sıkıntı vermeyeceğiz... Bazı kusurları görülünce, onu tamamen terk etmek doğru değildir. Çünkü kusursuz dost olmaz.
Şeytanın en çok sevdiği şey, arkadaşlar arasındaki muhabbetin kesilmesidir. İki arkadaş birbirine sert baktı mı, şeytan sevincinden göbek atar. Bütün imkânları ile bu muhabbeti, sevgiyi bozmaya çalışır. Onun için şeytanın oyununa gelmeyelim!..
İki arkadaş genişlikte de darlıkta da aynı olmalıdır. Hatta arkadaşını daima tercih etmelidir. İki şeyden daha iyisini arkadaşına layık görmelidir.
Arkadaşın bir ihtiyacı olduğu zaman istemesine hacet bırakmadan ihtiyacını temin etmek lazımdır. Çünkü onu istemeye mecbur etmek arkadaşlığa yakışmaz.
En üstün derecedeki insanlar, kendi malını arkadaşının malından ayrı görmezdi. Hatta "Benim kalemim" diyenlerle arkadaşlık etmezlerdi. Çünkü o kendi malı diye ayrılık güdüyordu.
Hazret-i Hüseyin'in oğlu, arkadaş olan birkaç kişiye sordu:
- Birbirinize sormadan, lazım olan parayı ceplerinden alabilir misiniz?
- Hayır alamayız, dediler.
- O halde siz gerçek arkadaş değilsiniz. Basit şeyler yüzünden birbirinize kırılabilirsiniz.
Peygamber efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" Eshab-ı kiramdan birine bir koyun kellesi ikram etti. O zat, "Falanca benden daha muhtaçtır, kelleyi ona ikram edin!" dedi. Öteki zat da aynı şekilde söyledi. Böylece kelle, yedi kişiyi dolaştıktan sonra yine ilk adama geldi. Çünkü o gerçekten daha muhtaçtı. Arkadaşlık böyle olmalıdır.
Dost ve arkadaşlara infak etmek, sadaka vermekten efdaldir. Hazret-i Ali buyurdu ki:
"Dostlarla yediğim yirmi altın değerindeki yemek, fakirlere verdiğim yüz altından daha kıymetlidir. Dostlarla yenilen yemek, köle azat etmekten de daha makbuldür."
Peygamber efendimiz, kendisine yardım eden Hazret-i Huzeyfe'ye, karşılıklı yardımda bulunmak isteyip buyurdu ki:
(İki arkadaşın Allahü teâlânın katında en sevimlisi, arkadaşına karşı daha müşfik davranandır.) [İ. Gazali]
Arkadaşın bizim yardımımızı kabul etmesini bir lütuf olarak kabul etmelidir...
Allah için bir arkadaşı ziyaret etmenin fazileti de büyüktür.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allah için sevdiği arkadaşının ziyaretine giden kimseye, ardından bir melek, "Ne güzel iş yapıyorsun. Cenneti hak ettin" der.) [Tirmizi]
Hazret-i Ömer'in oğlu, sağa sola bakarken, Peygamber efendimiz ona ne aradığını sorunca, İbni Ömer, "Sevdiğim bir arkadaş var. Onu arıyorum" dedi.
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Birini sevdiğin zaman, adını, babasının adını sorup öğren! Hasta olduğu zaman ziyaretine, işi olduğu zaman yardımına gidersin.) [Beyheki]
Kişi, dünyada da ahirette de sevdikleri ile beraber olur. Onun için iyilerle arkadaşlık etmeye çalışmalıdır. İyi arkadaşlar bulunca da kıymetlerini bilmeli, edeplerine dikkat etmelidir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.