Evhamlı Türkiye'den emin Türkiye'ye

Müzakere tarihi verildiğinde Türkiye'nin hikayesi değişmeye başlamıştı. Krizlerin, siyasi yalpalamaların, vizyonsuz politikaların yerini küresel dünya ile entegrasyonda kararlılık gösteren azimli bir irade alıyordu artık. 3 Ekim, Türkiye'nin kaliteli ve sürekli bir demokrasiye sağlam bir biçimde bağlandığı tarih oldu. Bu ülke, evrensel hukuk normlarını, modern ve sivil devlet anlayışını hayata geçirmeye söz veren bir ülke. Uyguladığı akıllı ekonomi politikasıyla vatandaşının refahını kalıcı olarak artırma yönünde de ciddi mesafe kat eden bir ülke. 17 Aralık'tan bugüne kadar, özellikle de son üç-dört ay içinde tarafları çok bariz bir mücadele izledik Türkiye'de. Ülkesini sevdiğini söyleyen ama bir türlü güvenemeyenler ile ükesine hem bugünlerde, hem de gelecekte güvenenlerin mücadelesi yaşandı. AB üyeliği denildiğinde, yabancı sermaye denildiğinde hemen korku senaryoları üretenlerin, evrensel hukuk kuralları denildiğinde "Türkiyenin özel şartları" bahanesini masaya sürenlerin, evhamlarıyla bu ülkenin ufkunu daraltmaları artık bir hayli zor. Ayinesi iştir kişinin... Türkiye'ye son bir yılda giren yabancı sermaye miktarı 35-40 milyar dolar. Yirmi yıldır türküsü söylenen özelleştirmenin bu yılki hasılatı 21 milyar dolar. Bunun 11 milyar doları da doğrudan yabancı sermaye. Enflasyon, faiz gibi parametreleri zikretmiyorum. Türkiye tarihinde ilk defa mali disipline bu derece riayet ediyor. Özgürlüklerin tarifi ve sınırı genişliyor. Demokrasi ülkenin üstünde bir aksesuar gibi değil, bir yaşam tarzı olarak şekillenmeye başlıyor. Devlet "bir şeyleri lutfeden" değil, "vatandaşına hizmet eden" rolüne doğru yavaş yavaş kayıyor. Ben bu ülkenin insanına, bugününe ve yarınına güveniyorum. AB yolunda hukuk normlarını da geliştirerek, "demokrasi içinde kalıcı iktisadi gelişim"i sağlayacağına inanıyorum. Vehim ve korkularla, her tarafımızın düşmanlarca çevrildiği endişesiyle gelişemeyeceğimizi biliyorum. Kendimizden emin olmamız gerektiğini, olabilecek dış tehditleri bertaraf edecek donanıma sahip olduğumuzu, aslolanın özgür ve müreffeh bir Türkiye için korkmadan ilerlemek olduğunu düşünüyorum.