Köşk'te spor neşesi!

Siyasilerin de bazen kafalarını dağıtmaya ihtiyacı olduğunu bir kere daha anladık... Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TSYD (Türkiye Spor Yazarları Derneği) Yönetim Kurulu'nu Köşk'e kabul ettiğinde, 15 dakika sürmesi gereken görüşme tam bir saate uzadı... Sebep? Spor... Yurtiçi ve yurtdışı meselelerle boğuşmaktan yorulmuş Cumhurbaşkanı, karşısında spor gazetecilerini görünce, neşesi yerine geldi... "Beşiktaş'ı biraz daha seviyorum... Ama gazeteleri açtığımda en arkalara atıldığını görüyorum... Tıpkı Trabzonspor gibi... Oysa kendilerinden hiçbir şey beklenilmeyen, küçülmeye giden takım, bugün ligin en fazla gol atan takımı olup, şampiyonluğa da ortaksa, gazetelerde yeri biraz farklı olmalı." Bu sözlerin sahibi Cumhurbaşkanımızın, sporu ve medyayı nasıl yakından takip ettiğini görmüş olduk böylece... "İzmir'in en az bir takımının Süper Lig'de olmasını istiyorum... Keza Adana'nın da... O zaman ligimiz daha renkli ve heyecanlı geçecektir..." Trabzon'da genç ihtiyar herkesin kendini teknik direktör gibi görmesine kahkahalar atan Cumhurbaşkanımızın en üzüldüğü konu ise tribünlerdeki olaylar... "Bunlar da yakında biter" diyerek umudunu tazeleyen; spor yazarları ile neşeli bir sohbet geçiren Cumhurbaşkanımız bir noktanın önemine de dikkat çekti: "Gazeteler eskiden arka sayfalarını spora ayırırlardı... Türkiye Gazetesi hariç, bu prensipten vazgeçildi... Demek ki, en iyi para getiren ilanlar, spor sayfalarını arka kapaktan kopardı." TSYD Kupası için destek vereceğini söyleyen Cumhurbaşkanımıza, biz de, spora bakış açısı nedeni ile hayran kaldık... Darısı, bir gecede, yasadaki cezaları kuşa çeviren siyasilerin başına! >> Beşiktaş ders verdi Kimse, bir şey beklemiyordu... Kimse, şampiyonluk, kupa sözlerini etmiyordu... Kimse, maçlarına bile koşmuyordu... Ama bugün Beşiktaş, hem ders veren, hem de ders alınması gereken bir takım artık... Ligin en fazla gol atan; gençlerle takviyeli kadro "Ummadık taşın baş yarması" gibi, hem F.Bahçe'yi, hem G.Saray'ı tedirgin etti... Nasıl etmesin ki? F.Bahçe bu sezon 60 milyonluk transfer yaparken; G.Saray da onlardan hiç de aşağı kalmayarak, borcuna borç katmaktan çekinmedi... Peki netice? Bırakın transfere para yatırmayı, elindeki Quaresma gibi bir yıldızdan kurtulmak için "Feda" isteyen, olmayınca da gönderen Beşiktaş'ta, bugün oynayan yabancıların indirime gitmesi de dikkat çekici bir durum... Sen Sivok'un, Holosko'nun, maaşını tırpanla; ucuz fiyata gençleri kadroya kat; sonra da çık ortaya, aslanlar gibi savaşıp zaferler kazan... "Futbol, önce sevmek, sonra koşmaktır" prensibiyle her maçta bir aşığın peşinde uçarcasına, gol peşinde koşan bir Beşiktaş'ı seyretmek, ligin ilk yarısında gerçekten zevk verdi herkese... Şimdi buradan Beşiktaş'ın vereceği derslerden faydalanması gerekenler, G.Saray ve F.Bahçe başta olmak üzere, bütün takımlardır... Kostümünüz pahalı olabilir ama onu giyecek insan daha önemli... Beşiktaş bu sezon ligin terzisi olmuştur... Hem de, en ucuz kumaştan, smokin çıkaran bir terzi... >> Hadi, yöneticine de yap! "Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz." Bu sözler F.Bahçe Başkan Vekili Abdullah Kiğılı'ya ait... Meireles'in hakem Halis Özkahya'ya tükürmediğini ve bu yüzden cezasının fazla olduğunu söyleyen Kiğılı "Tahkim, mutlaka yeni bir karar verecektir, bekliyoruz" derken, futbolcusunu "masum" gibi göstermeye çalıştı... Diyelim ki Meireles tükürmedi... Peki o malum el hareketi ne? Efendim, Portekiz'de kötü anlamda değilmiş... Geçiniz bunu, geçiniz... Meireles,Türkiye'de futbol oynuyor ve yaptığı o hareket, bizim ülkemizde "cinayet sebebi" bile olacak çirkinliktir... Bunu bilecek bir defa... Portekizli, Özkahya'yı tükürüğüyle yıkasaydı, bu kadar cezayı hak etmezdi... Şimdi bu futbolcuyu savunmak için Federasyona gidenler, acaba o malum hareket kendilerine yapılsaydı, kıyameti koparırlar mıydı, koparmazlar mıydı? Madem ki, Meireles'e göre o işaret "hiçbir şey değil" hadi git, bir yöneticiye veya bir futbolcu kardeşine yap bakalım... Ağzın burnun nasıl dağılıyor, hep beraber görürdük... Cüneyt Çakır'ın yakasına yapışma eğer 11 maçlık cezayı kaldırıyorsa, Meireles'in o malum işareti 22'yi bile kaldırır... Savunurken "abesi" savunmayın lütfen...