Bayram geçti, gördünüz mü!

Merhaba, Bir yıldır yolunu gözlediğimiz 'iki ulu misafir'i getiren özel bir haftayı geride bıraktık... Evet bu günler, herkesin; son derece önemsediği hac ve kurban bayramını içinde barındırıyordu. "65 milyon bizi izliyor" komikliğine düşmek istemiyoruz ama Türkiye'de yaşayan hemen herkesin bu görüşümüze katılacağını tahmin ediyoruz. 'Milletin gündemi'ne, basının da hassasiyet göstermesi insana saygının, mantığın veya en azından arz-talep prensibinin gereğidir herhalde?.. 'Haberci'nin haberi yok... Doğru ama dua edin ki gündemi bu gazetelerin birinci sayfasından izlemiyorsunuz. Yoksa ne hacdan haberiniz olurdu ne de kurban bayramının geldiğinden... Fazla da haksızlık etmeyelim... Hemen hepsinin yayınladığı, "Kimse yasak dinlemedi, yine AB kızacak" şeklindeki haberlerden kurban bayramının geldiğini çıkartabilirdiniz belki. Haccı sorarsanız... Hacda 'haber' çıkmadı Bu sene Mina'da insanlar birbirini ezmedi. Bir provokatörün aklına, bir sırığa kırmızı bez parçası takarak Arafat'ta dolaşmak da gelmedi. Önceden hazırladığı, "Hac'da 'haram' işlediler, keffaret için deve kestiler" türü palavraları, 'haber' diye gönderen 'saygı'sız gazeteci de yoktu bu sene Mekke'de. O zaman gazetelerde boşuna hac haberi arıyoruz demektir. Babıali'de 'darbımesel' haline gelen, "Bu yıl da hac sezonu kurban bayramına rastladı" türünden haberler yazan 'gazeteci' hâlâ çıksa bile; artık tecrübe kazanan mutfak elemanlarına takılıyor, size kadar ulaşmıyor. Nerede yaşıyorsunuz? Tabii ki basınımız hem 'hür'dür, hem de 'özgür'dür. Birinci sayfasına hangi haberleri alacağına da o gazetenin yayın yönetimi karar verecektir. Ama, bir yayın organı, hitap ettiği toplumun değerlerine duyarlılık göstermelidir. Uzaylılara 'fason' olarak hazırlatılmış intibaını veren, 'işinize gelirse' havasında, halktan uzak bir yayıncılıktan kimseye fayda gelmez. "Her şey insan için" şeklinde özetlenen beynelmilel kabulün de bir anlamı kalmaz. 'İnsan'a uzak bir yayın anlayışıyla ise bizim hiç işimiz olmaz. *** Görüşmek üzere...