BM'de kıtalar ve inançlar temsil edilmeli

A -
A +

> BRUNEI Bali'deki Demokrasi Forumu'ndan sonra Başbakan Erdoğan'ın neredeyse bütün ülke temsilcileriyle yaptığı ikili temaslar da bittikten sonra Brunei'ye müteveccihen yola çıktık. Yolu yarıladığımız sıralarda Başbakan Erdoğan sürpriz bir şekilde kabine geldi ve kendisine ikram edilen tropik meyvelerden bize de ikram edilmesini istediğini, bunu kontrole geldiğini söyledi. Ekip bu konuda medyanın tam desteğini aldı çünkü bütün görevliler, ikramlarının geri çevrilmesini âdeta başarısızlık olarak addediyor... Meyve muhabbetinden sonra ayaküstü başlayan ve gelen sorularla daldan dala devam eden sohbetin özellikle BM ile ilgili bölümünü sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü konuşulanlar, dün üst manşetimizde yer alan haberin ve Bali'deki forumdan aktardığımız, "Bu BM ile asla..." şeklinde özetlenebilecek izlenimlerimizin sonrasında zihinlerde oluşan, "Nasıl bir yapı olmalı?" sorusunun cevabı gibiydi. ADİL TEMSİL OLMAZSA OLMAZ Başbakan, "Şu andaki haliyle her şeye, her zaman beş ülke karar veriyor. Hatta bunlardan bir tanesi 'hayır' dediği zaman en hayati konuda bile adım atılamıyor" sözleriyle, neye itiraz ettiğimizi bir kere daha hatırlattıktan sonra zihnindeki müstakbel 'BM Güvenlik Konseyi'nin yapısını şöyle açıkladı: Biz diyoruz ki, Güvenlik Konseyi her kıtadan ve İslamiyet'ten Budizm'e her yaygın inanç sisteminden birer temsilciden oluşsun. Bu temsilciler kendi içinde dönüşümlü olarak değişsin. Ve bu üyeler birer yıl tam yetki ile başkanlık görevini yürütsün... Böylece, bugün dünya üzerinde BM'nin aciz kaldığı bütün mağduriyetlerin ana çözümü olarak gösterilen "temsilde adalet" ilkesinin gerçekleşmiş olacağı düşünülüyor. Belki o zaman BM, daha itibarlı ve dünya genelinde, gerektiğinde 'hakem' rolü oynayabilecek bir hale gelecek. ALMANYA ÇIKAR PEŞİNDE "Peki daimi üye olmayan Almanya, Japonya, Brezilya gibi ülkeler BM'nin bugünkü yapısına ve değişiklik çabalarına ne diyor?" sorusuna verilen cevap ise BM'de kimin, nasıl bir değişiklik peşinde olduğunu ortaya koyuyor: Almanya 20 yıldır BM Güvenlik Konseyi'nde değişiklik istiyor ama sadece kendisi için. Yani, 'Şu andaki yapı kalsın ama ben de dahil olayım' diyor. Gerçekleşmesi istenen çoğunluğa dayalı yapıyı da iyi dizayn etmek gerektiği gündeme geldi. Zira, küçük bir ülke, çoğunluğu sağlamak için kilit ülke haline gelebilmekte ve farklı işbirlikleri sağlıksız kararlara sebep olabilmektedir. Bunlar ilerleyen süreçte netleşecek konular. Ama çok net olan bir şey var; BM için geri sayım başladı. Ne mutlu vesile olanlara...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.