Bu ısrar neden?..

A -
A +

Geçen sohbetimizde medyanın teröre etkisinden bahsetmiş, "Terör, halkta korku ve yılgınlık uyandırarak hedefe ulaşma biçimidir. Dolayısıyle, kamuoyuna yansımayan eylem, ne kadar büyük olsa da teröristler için 'yok' demektir" gibi bir tespitte bulunmuştuk. Bundan bir gün sonra, Genelkurmay 2. Başkanı Org. Başbuğ, Ankara'ya davet ettikleri yüzlerce gazete ve TV yöneticisine, terörle mücadelede medyanın önemini net ifadelerle anlattı: "Terör örgütleri, korkutma, yıldırma veya tehdit yöntemleri ile hedeflerine ulaşmaya çalışır. Terörle ilgili yazarken, çizerken teröristlerin bu amacı daima göz önünde bulundurulmalıdır. Yani medya, terörle ilgili haberleri veriş biçimiyle toplum üzerinde korku, yıldırma, tehdit ve baskıya bilerek/bilmeyerek sebep oluyorsa bu, teröristlerin amacına hizmet etmektir." "Terör örgütü ile toplum arasındaki iletişimin koparılması gerekir. İşte bize göre Türk medyasına düşen temel sorumluluk budur." "Yayıncılığı düzenleyen kanunlar titizlikle uygulanmalı, hukukun yetersiz kaldığı yerlerde etik değerler öne çıkmalıdır. Terör haberlerini, normal haberler gibi değerlendirmek doğru değildir, ciddi sonuçları vardır." Görevimiz 'hatırlatıldı' Bize göre, böyle bir toplantı düzenlenme ihtiyacı duyulması bile medya için bir kötü puandır. Zira, herkesi ve her şeyi sorgulamaya yetkili olduğunu düşünen medya yöneticileri, bir kere de kendine bakmalı ve böyle bir 'hatırlatma'ya ihtiyaç duymadan sorumluluğunun gereğini yapmalıydı... Tabii burada, hepimizin uymak zorunda olduğu hukuki yükümlülüklerden bahsetmiyoruz. Sözkonusu olan, sayın Başbuğ'un, "etik değerler" diye bahsettiği hassasiyeti gösterebilmek, kamunun menfaati için kanunî fedakârlık yapabilmektir. Kuşadası örneğinde olduğu gibi bu fedakârlığı yayın politikası haline getiren bir gazete olarak bunları söylemeye hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Belki bu hassasiyeti bütün meslektaşlarımızdan bekleyemeyiz ama her şeye rağmen hâlâ aynı çizgisini devam ettiren gazetelerin bu ısrarının sebebi nedir acaba... Bizden haberler * Personel Müdürümüz Lütfi Köksal'ın kızı Lütfiye, İzmir'den Ahmet Apak'ın oğlu Hüseyin ile evlendi. Genç çifte mutluluk dileklerimizi arzediyor, yakınlarını kutluyoruz. * Konya Bölge Temsilcimiz Enver İlhan'ın oğlu Ahmed Faruk, Eskişehir Teknik Servis Sorumlumuz Mustafa Saim Şengür'ün kızı Fatma ile hayatını birleştirdi. Kendilerini kutluyor, ömür boyu mutluluklar diliyoruz. * Eğitim ekibimizin en tecrübeli üyelerinden Ali Kara'nın kızı Feride, Duran Akça'nın oğlu Selim ile evlendi. Mutluluklar diliyor, yakınlarını kutluyoruz. * Arkadaşımız Habib Arvas, biricik oğlu Şuayb Burak'ı sünnet ettirdi. Tebriklerimizi arz ediyor, daha nice mürüvvetlerini de görmesini diliyoruz. * Osman Gül'ün yeğenleri, Mehmet Gül'ün oğulları Ömer ve Ahmet de gençliğe ilk adımı atanlardan... Kendilerini ve yakınlarını kutluyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.