Gayretimiz barış için...

Merhaba, 'Karışık' gündemli bir hafta geçirdik. Ama, bu hafta sayfalarımızda daha sık rastladığınız Ortadoğu haberlerimize dikkat çekmek istiyoruz... Haftaya, "Durdurun bu kanı" manşetiyle başladık. Ramallah'ın işgalinden sonra "İsrail durmuyor, Filistin ağlıyor" başlıklarıyla; BM'nin resmi kayıtlarına geçen "devlet" kelimesi sebebiyle de "Filistin'e yeşil ışık" manşetiyle konuyu izlemeye devam ettik. Cuma günü aktardığımız "İsrail çekiliyor" gelişmesi; cılız da olsa, kanın duracağı ümitlerini yeşertti. *** Ortadoğu'daki gelişmeleri hassasiyetle izleme geleneğimiz, basit bir tarafgirlikten kaynaklanmıyor. İHA tarafından hazırlanıp sayfalarımızda yerini alan geniş tahlilde de ifade edildiği gibi, yüzyıllardır huzura hasret kalan Ortadoğu, insan kanından oluşan bir bataklık gibi... Süper güçten destek alan birkaç doyumsuz yönetici yüzünden, bölgedeki herkes ölümün kucağında yaşıyor. Filistinli füze sesi dinliyor da, sanki İsrailli sokağa rahat çıkabiliyor mu?.. Nerede... Kim istemez... O halde, dünyayı yeniden dizayn etmeye kalkan ABD, "Büyüyünce terörist olabilir" 'endişesi'yle, canının istediği yere bomba yağdırıp çoluk-çocuğu öldürmeyi bir tarafa bırakarak, yıllardır kanayan Ortadoğu'ya huzur gelmesi için 'gerçekten' çaba harcamalıdır. Bu, Irak'a operasyon için bahane aramaktan çok daha acil bir meseledir. Ayrıca Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ile birtakım problemler yaşanıyor(sa) bile, zaten yıllardır baskı altında inleyen Iraklı'nın ne suçu var ki... Velhasıl biz, bu bölgede yaşayan herkesin gece evinde rahat uyumasını gündüz de canının istediği yere endişesiz gitmesini istiyoruz. Şayet herkes bunu istiyorsa gerçekleşmemesi için sebep kalmıyor. Biz, bölgede yaşananları sık sık gündeme taşıyarak 'kansız bir hayat' için elimizden geleni yapmaya çalışıyor, herkese de bunu tavsiye ediyoruz. Gayretimiz barış için... Haftadan birkaç not * Genellikle 'gülümseten' muhabirimiz Osman Sağırlı, bu sefer üzücü bir gerçeği ortaya çıkardı... Bütün ülkeler, geçmişini diri tutmak için milyarlar harcarken, bizde ise övünülecek geçmişimizden kaçma 'modası' devam ediyor. Arkadaşımız, "Padişah türbesi vaftizhane oldu" haberi ile kültürümüzü korumakla görevli Kültür Bakanlığı'nın son 'icraatı'nı gözler önüne serdi. * Trabzonlu Mesut Yılmaz'ın dramına sayfalarımızda yer verdik. Bu feryadı duyan ANAP lideri Mesut Yılmaz, epilepsi hastası hemşehrisinin bakımını üstlendi, biz de vesile olduğumuz için sevindik. "Ya diğerleri?.." diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum ama 'Ankara'da adaşı' olmayanların işi maalesef biraz zor. Kısa haberler H Bilhassa hafta sonları, köşe yazılarının çok azaldığı yönünde eleştiriler alıyoruz. Bu durumu göz önüne alan yazarlarımız daha fazla fedakârlık yaparak her gün sizlerle beraber olmaya çalışacaklar. H Rahim Er, pazartesi hariç her gün, gündemin en sıcak gelişmelerini masaya yatıracak H Fuat Bol ise her zamanki yerinde, cuma dışında iç ve dış gelişmeleri 'kendi terazisi'nde tartacak. H Selin Dilmen yine 9. sayfada, haftanın 6 günü, samimiyet fışkıran üslûbuyla kalbinin sesini aktaracak. H M. Necati Özfatura 10. sayfada ve çarşamba dışında her gün, penceresinden dünyaya bakacak. Meraklısı için bir müjde daha... H Muammer Erkul, artık cumartesi günleri de okuyucusuyla buluşacak. *** Görüşmek üzere...