Gazeteler de oy kaybeder

A -
A +

Merhaba,Geçen pazartesi bu sütunda sizlerle paylaştığımız 'medya manevraları' hafta boyunca tartışıldı. Yaptığımız değerlendirmenin birçok meslektaşımız tarafından paylaşılması bizi sevindirdi. Çünkü bu; medyada 'objektif göz'lerin çoğaldığı anlamına gelir ki, sektörümüzün buna gerçekten çok ihtiyacı var. Bazı gazetelerin, seçimden sonra ortaya koyduğu 'ofsayttan çıkma' gayretleri, sadece menfaat endişesinden kaynaklanan bir tavır olarak izah edilemez. Esas önemlisi; bu köşede ısrarla vurguladığımız 'medyanın milletten kopuk olduğu' gerçeğinin çok çarpıcı biçimde doğrulanmış olmasıdır. Acı itiraflar... Meğer durum daha da vahimmiş... 'Rota'yı düzeltme gayretleriyle dikkat çeken Sabah'ın Genel Yayın Müdürü Ergun Babahan'ın sözleri; bu çarpık manzaranın, sadece halkı tanımamaktan değil, halka rağmen yapılan kasıtlı ve 'anlaşmalı' yönlendirmelerden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Şimdi 'yeni' bir Vatan kurmaya çalışan 'eski' yöneticilerin, diğer medya grubu ile yaptığı 'paslaşmaları' anlatan Babahan, aynı zamanda bizim ısrarla üzerinde durduğumuz 'ilkeli yayıncılık'ta yalnız kaldığımızın da altını çizmiş oluyor: "Sabah ve Doğan grubu arasında; bazı kişilerin el altından yürüttüğü anlaşma sonucu bir kartel oluşturulmuştu ve manşetler bile ortaklaşa atılıyordu. Yeni Türkiye Hareketi'nin iki grupta birden göklere çıkarılması, M. Ali Bayar ile 'makul çoğunluğun' manşetlerden Türkiye gündemine girmesi tesadüf değildi. Hedef, kafalara uygun bir iktidar biçimlemekti. Yani kartelin olduğu dönemde sağlıklı, yönlendirilmemiş haber alamıyordunuz. ..... Türkiye'de şu anda, basının kesinlikle tayin edici olmadığı bir iktidar vardır." Başka söze ne hacet? İki gün önce Sabah sütunlarında, en yetkili kalemin imzasıyla yayınlanan yazıdan aldığımız birkaç satırlık bölüm bile, İstanbul'daki lüks ofislerde belirlenen 'hikmeti kendinden menkul' yayın politikalarının sebeplerini ve sonucunu, net olarak ortaya koymaktadır. Yani bazı gazetelerin seçim öncesi 'millete rağmen' sergilediği 'gayretler' boşa çıkmış; halk, eski siyasilerle birlikte güvenmediği gazeteleri de elinin tersiyle itmiştir. Bu gerçeği en iyi dile getirenlerden biri de bu köşenin esas sahibi olan Rahim Er ağabey oldu. Yukarıda ortaya koyduğumuz büyük çelişkiye, "Demek ki bu millet, medyadan daha ileri görüşlüymüş" şeklinde veciz bir izah getiren yazarımız, "Medya yöneticileri kendilerini ciddi ciddi sorgulamak zorundadır" diyerek çıkış yolunu da kendilerine göstermiştir. Bizce de... Bizden haberler  Fotoğraf Arşivi Müdürümüz Tuncer Uğuz, kayınpederinin 'ciddi rahatsızlığı' sebebiyle çağırılması üzerine eşiyle birlikte acilen Kars'a gitti. Sağlık ve sıhhat haberleri ile dönmelerini diliyoruz.  Tv-Magazin Sorumlumuz Muharrem Acartürk'ün ameliyatı başarıyla sonuçlandı. Mübarek günleri, yakınları ile birlikte hastane köşelerinde karşılamak zorunda kalan arkadaşımıza geçmiş olsun diyor ve kısa zamanda aramıza dönmesini bekliyoruz.  Sistem Destek Müdürlüğü'nün cevval elemanlarından Ali Yüceer dedesini kaybetti. Önceki gün Yenibosna'da defnedilen merhum Ali Poyrazlar'a rahmetler diliyor, gazetemiz için uzun yıllar fedakârca hizmet eden Fuat Yüceer ağabeye ve ailesine taziyelerimizi sunarız.  Ardeşen büromuzun teknik sorumluluğunu yürütmekte olan Necdet Karabiber, geçirdiği kalp krizi sonucu genç yaşta aramızdan ayrıldı. Aynı zamanda eğitimci Mustafa Bakan'ın yeğeni ve Karadeniz'in köklü ailesi Yerebakan'ların da eniştesi olan arkadaşımızın mekanı cennet olsun diyor, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.