Gözümüzden kaçmadı

A -
A +

Merhaba, Milletçe yakından tanıdığımız bir "Kâbusun dönüşü" ile girdik haftaya... Dondurucu soğukla katmerlenen "Büyük acı"nın yaşandığı Afyon'a ve Afyonluya sayfalarımızı açtık; yaşanan büyük drama köprü olmaya çalıştık. Hafta boyunca bölgeden aktardığımız gelişmelerin yanı sıra, farklı konulardaki iki önemli manşetimize dikkat çekmek istiyoruz. Bu gidişin sonu... Bir sendikanın 13 ilde yaptığı anketin sonuçları, mevcut siyasilere ve partilere güvenin günden güne azaldığını ortaya koydu. Bunun sonu, demokrasiye güvenmemekti. Öyleyse; imama kızarak camiyi terkedenler çoğalıyor ve "Durum ciddileşiyor" demekti. Seçimi çare olarak görmeyenlerin artmasının; bir ülke için en büyük tehlike olduğunu düşündüğümüz için bu gelişmeyi önemsedik ve manşetimize taşıdık. Nitekim ertesi gün Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler de verdiği "Siyaset alârmı" ile bizim bu endişemize katıldı. Keçeciler aynı zamanda, "kötü siyasetçilerin iyileri piyasadan kovduğunu" belirterek, tehlikenin kaynağını da ortaya koydu. Seni gidi Avrupa... Fındıkta adı sayılır satıcı durumundaki Türkiye, Çin'de büyük bir tanıtım kampanyası başlatınca 'fincancı katırları'nı ürküttü. Zaten, aylardan beri fiyatı artırmamız için baskı yapan AB, ortaya attığı "Türk fındığı kanser yapıyor" iddasıyla hem mevcut pazarlarımızda hem de Çin'de önümüzü kesmek istiyor. Hatta bir sonraki 'sahne'de ise elimizde kalacak fındığı bilahare, kaçak yollardan ölü fiyatla Avrupa'ya aktarıp aynı pazarlarda satmanın bile hedeflendiği iddia ediliyor. Biz konuyu masaya yatırdık, sektör ve hükümet yetkililerinin görüşlerine başvurduk. Avrupa'nın; insan sağlığını ilgilendiren masum bir hassasiyet gibi takdim ettiği ancak dikkatlerimizden kaçmayan bu gizli oyun, bir bakanımızın 'en nazik' ifadesiyle "Hainlik" olarak telakki ediliyordu. Ankara'nın yeniden doğuşu Velhasıl ilgililerin, Ankara Haber Merkezimiz'e özel beyanları, "Fındıktaki AB oyunu" bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyordu. Bu vesile ile Ankara'da görev yapan arkadaşlarımıza bir defa daha teşekkür ederken, bir gerçeğin de altını çizmek istiyoruz. Bir süre önce gazetemizin Ankara Temsilciliği görevini üstlenen Nuri Elibol'un, alt yapıda sağladığı iyileştirmeler doğrudan üretime yansıdı ve arkadaşlarımız her gün daha büyük başarılara imza atmaya başladılar. Bu, size sunacağımız birçok önemli çalışmanın habercisidir. Zaman zaman önemli isimlerle yaptığı röportajlarla 'ses getiren' Nuri Elibol arkadaşımızı ve Ankara ekibimizi tekrar kutluyoruz. Kısa haberler...  Cumartesi günü yayınladığımız "Sevgililer Günü" eki aynı zamanda, farklı konularda tekrarlayacağımız ekstra çalışmaların da habercisiydi.  Perşembe gününden itibaren, tanınmış yazar Yılmaz Erdoğan'ın, "Bilsem ki döneceksin" isimli romanını yayınlamaya başlayacağız.  Söz romandan açılmışken; sayfalarımızdaki 'zorunlu tasarruf' biter-bitmez, diğer bazı köşelerimiz gibi, birinci bölümün sonunda ara verdiğimiz "Koca Yusuf" tefrikamıza da devam edeceğimizi güreş severlere hatırlatmak isteriz.  Yüreğinde hissettiklerini samimi kalemiyle satırlara aktaran yazarımız Selin Dilmen, artık ekranda da "sizlerle..." Yazarımız, farklı konuklarla, TGRT ekranlarında yaptığı, "Hoş Sohbetler"le hafta sonları, gecenizi renklendirmeye devam edecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.