İstanbul'a kar yağınca...

A -
A +

Merhaba, Geçen hafta boyunca medyamız yine 'soğuk komedi'ye sahne oldu. Her yıl, kış başlar, Anadolu'yu kar kaplar, yollar tıkanır, insanlar evlerine kapanır ama gazetelerin pek haberi olmaz. Ne zaman ki, İstanbul'a birkaç cm kar yağar, medya o zaman kışı keşfeder! Yani, kar-kış haberleri, ancak İstanbul mahreçli olduğu zaman 'haber' değeri kazanabilir! 'Kar'ı görünce... İnsanların, içinde bulunduğu ortamdan etkilenmesi kaçınılmazdır. Bir muhabir için en önemli haber, kendisinin takip ettiği olaydır. Seçtiği konunun önemine inanmayan yazardan kaliteli yazı beklemek hayaldir. Genel yayın yönetmeninin izlediği bir etkinliğin yer almadığı gazete (ona göre) eksiktir!.. Velhasıl, hepsi 'önemli' olan binlerce materyalden, yarınki gazetede yer alacak olan 'en önemli'lerini seçmek gazeteciliğin de 'en önemli' kısmıdır. 'Geniş açılı' bir bakışla ön şartsız olarak yapılması gereken bu seçimde hissî, ideolojik ve psikolojik bağımlılıkların yeri yoktur. Kısaca yöneticiler, gazeteyi kendisi için değil, asıl sahipleri olan yüz binlerce okuyucu için hazırladığını hiç unutmamalıdır. Zaten bu hassasiyetin miktarına göre gazeteler ya okuyucunun verdiği, "Benim gazetem" unvanıyla onurlanır veya şahsına münhasır çizgisiyle toplumdan her gün biraz daha uzaklaşır. Bir gazetenin tirajı, bu hususta gösterge olamaz. Birçok kimse, zarurete binaen hiç tasvip etmediği bir gazeteyi satın alabilir. İstanbul'dan Hakkari görünür mü? Demek ki, İstanbul'da hazırladığınız bir gazetenin coğrafyasıyla, iklimiyle ve kültürüyle 'küçük bir dünya' olan Türkiye'nin tamamını kucaklayan bir gazete hazırlamanız mümkün değildir. Bu anlamda sayfa veya kullanılan haber sayısının fazla önemi yoktur. İstanbul'da oluşturduğunuz bir ekibe, her bölge için ayrı basılan 'yerel haber ekleri' hazırlatmanız da çözüm değildir. Zira o haberleri; Erzurum'un soğuğunu, Akdeniz'in sıcağını, Karadeniz'in hırçın dalgalarıyla boğuşan, İç Anadolu'da kuraklık ile dolu vurgunu arasında sıkışan, nice illerimizde işsizlikle, fakirlikle savaşan vatandaşlarımızla aynı havayı teneffüs edenler değerlendirmedikçe Anadolu'daki okuyucunun nezdinde her gün gülünç duruma düşmekten kurtulamazsınız. *** Bunun içindir ki biz, en zoru seçerek, bütün merkezlerimize yayın ekipleri kurduk. Yani Ankara, Adana, Antalya, İzmir ve Trabzon'daki baskı merkezlerimizde, İstanbul'daki mutfak ekibimizin birer minyatürünü kurduk. Anadolu'da böyle bir ekip kurmanın ne demek olduğunu ancak gazete yöneticileri bilir. Bu zorluklara ve artan maliyete katlandık ama buna karşılık yerinden yayın yaparak Türkiye'nin her köşesiyle kucaklaşan tek gazete olma gururunu kazandık. *** Hicri yılbaşınızı tebrik eder, iyi haftalar dileriz. ------ > Bizden haberler * Bütün sıkıntılarından kurtularak ebedî huzura kavuşan nezaket abidesi Celal Er'e Allah'tan rahmet diliyor, Rahim ağabey başta olmak üzere bütün Er ailesine taziyelerimizi arz ediyoruz. * Bilgi İşlem Müdürümüz Emin Erkan Gürsel'in yeğeni, İhlas Pazarlama Bilgi İşlem Müdürü Ahmet Orkan Gürsel'in kızı Ayşe Esra, hizmet delisi ağabeyimiz Galip Çevik'in oğlu Masum ile evlendi. Mutluluklar diliyoruz. * Güler yüzüyle etrafına neşe saçan (şimdi pozitif enerji diyorlar) Mustafa Yerebakan'ın kızı Melike ile Orhan Aktürk'ün oğlu M. Kâzım, eski dostları buluşturan bir düğünle evlendi. Tebriklerimizi sunuyoruz. * Teknik Servis'ten Hasan Atar'ın kızı oldu. Hatice Kübra'ya uzun ömürler diliyor, İftar-Hasan çiftini kutluyoruz. * Hizmetlerimizin Avrupa'daki temsilcilerinden Ahmet Şenol'un kayın pederi Mehmet Müngür vefat etti. Merhuma rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.