Niyet hayır, akıbet hayır...

Merhaba, Gazeteler, uyguladıkları yayın politikalarına göre değerlendirilir. Yıllardır sorumsuzluğun hakim olduğu bir âlemde, ülke ve millet menfaatlerini her şeyin önünde tutan objektif yayıncılığımızla, medyanın tekrar itibar kazanması için gayret sarfediyoruz. Kriz rehavetinden kurtulmaya çalıştığımız bu günlerde karşılaştığımız birkaç gelişme, yayın politikamızın, kamuoyu tarafından takdir edildiğini göstermiştir. Anlamlı ödül TÜSİAV'ın, Türkiye'yi yılın gazetesi seçtiğini iki gün önce sizlerle paylaşmıştık. Bizim burada dikkat çekmek istediğimiz konu bu 'seçim'in gerekçesi: Yıllardan beri "Önce Türkiye ve Türk milleti" parolasını düstur edinen ve hoşgörülü, uzlaşmacı yayın politikası, tavizsiz uyguladığı tarafsızlığı ile basın camiasında saygın bir yer edindiği için, ulusal basın dalında Türkiye gazetesini ödüle layık gördük... Herkes aynı görüşte... Bu sözler, sessiz çoğunluğun bizimle ilgili değerlendirmelerini dile getirmesi bakımından çok önemliydi. Nitekim, başka bir kurumun düzenlediği ankette ise gazetelerin güvenirlilik sıralamasında Türkiye çok açık ara ile birinci seçildi. Çırağan Oteli, yarın akşam çok sayıda bakan, parti lideri ve mülki erkan eşliğinde yaşayacağımız onura sahne olacak. Burada da bizi sevindiren husus; "Yayınlarına en çok güvendiğiniz gazete hangisidir?" sorusuna, onbinlerce kişinin Türkiye cevabını vermesidir. Bu da, yıllardan beri her nüshamızda yer alan her haber için; 'kılı kırk yararcasına' gösterdiğimiz hassasiyetin bir sonucudur. Yani; "Niyet hayır, akıbet hayır..." Türkiye genelinde 26 milyon kişiyi temsil eden bir örnekleme ile gazeteler konusunda yapılan geniş bin araştırmayı da diğer sohbetimizde değerlendireceğiz. İşte iletiyoruz... Milletvekillerimizin aile boyu Avrupa turu ile ilgili "Bu nasıl tasarruf" manşetimiz, beklediğimizden fazla ilgi gördü. Gazetemizi telefon yağmuruna tutan yüzlerce vatandaşımız, "Bunlar nasıl vekil? Milletin, çöpten ekmek arayacak hale geldiği bir zamanda onlar kıyak harcırahlarla keyfi seyahatlere çıkabiliyor" şeklinde özetleyebileceğimiz tepkilerini Ankara'ya iletmemizi istedi. Bizden vebal gitti... *** Görüşmek üzere...