Okullar, köprüleri kıskanıyor!...

Merhaba, Bugün, "Unutmayalım, unutturmayalım" sloganlarıyla çıkılan yolda, 4 yıl boyunca alınan mesafenin 'röntgen'ini çektik... Deprem bölgesinde yapılan veya yapılamayanlar bir tarafa, karşımıza "Ürperten bir gerçek" çıktı. Herkesin "Depremin ilk hedefi" olarak gösterdiği İstanbul'da; yetkililerin bizzat "çok yüksek riskli" olarak tarif ettiği yüzlerce okul, 'el değmemiş' vaziyette depremi bekliyor. Sorumlu gazeteciliğin en önemli ilkelerinden biri, kamuya yönelik tehlikeler konusunda ilgilileri uyarmaktır. Dört yıldır deprem bölgesini ve deprem hazırlıklarını yakinen takip eden arkadaşımız Osman Sağırlı, geçen yıl aynı konuyu araştırmış ve bugün 'mızrak çuvala sığmadığı' için mahalli yöneticilerin zikretmek zorunda kaldığı "yüksek risk"i aylar önce tespit ederek, "İstanbul'daki 2 milyon öğrenci tehlikede" demişti. ğ 'Musibet' de yetmedi Bizim, "Okullar ne olacak" sorumuza kulak asmayanlar, 1 Mayıs tarihinde 100'den fazla masum öğrencinin, Bingöl'deki yatılı ilköğretim okuluna 'diri diri' gömülmesinden de ders alamadılar. Mülki ve idari amirler, bu konu açılınca hemen "kaynak yetersizliği"ni dile getiriyorlar ama, yapılacak işlerin önem sıralamasında okullara gereken değerin verildiğini de kimse söyleyemez. Geçen yılki uyarımızda yer alan, "Acil onarılması gereken 354 okul"un hiç birine tek çivi çakılmamış olması, en duyarlı davranan Bakırköy ilçesindeki okullarda bile henüz "proje hazırlığı"ndan bahsedilmesi, yukarıdaki ifademizin en bariz ispatıdır. Zira İstanbul'daki okullarda 4 yıldır, depreme hazırlık adına, çocukları sıraların altına yatırmanın dışında hiçbir şey yapılmadı. Kredi kaynakları, "geleceğimiz" dediğimiz bütün çocukların toplandığı mekanlara, viyadükler kadar değer vermiyor mu ki, köprülerin sağlamlaştırılması için kaynak temin ediliyor da okullar için 'kuruş' bulunamıyor. Deprem ve İstanbul ikilisinin analizini yapabilecek en ehil isimlerden Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Gündoğdu, dün, "İstanbul'da gündüz meydana gelecek bir depremde 3 milyon öğrenci hayatını kaybeder" dedi. Demek ki sadece o gün okula gitmeyenler kurtulacak. Okullarla ilgili hassasiyetimiz 17 Ağustos faciasıyla birlikte başlamış ve o tarihten itibaren yavrularımızı emanet ettiğimiz bu 'kutsal' yuvaları yakın takibe almıştık.