'Tezkere'ye tezkere yok...

Merhaba, 'Perşembe'nin gelişini on gün önce ilan eden "Tezkere krizi" başlığımız, her geçen gün biraz daha pekişti... Hatta, Ankara'daki gelişmelerin sık sık akla getirdiği bu başlığın cazibesine dayanamayan bazı gazeteler bizden 4-5 gün sonra da olsa aynı manşeti tekrarlamak zorunda kaldılar. Bu arada biz, vak'anın, 'kriz' safhasını çoktan geçerek, AK Parti'nin birlik ve beraberliğini tehdit eden bir "Tezkere sancısı" halini aldığını duyurarak yine bir adım önde gitmeyi başardık. 'Tezkere'si bol başlıklar... Hayatının en parlak çağını geçen hafta yaşayan ve dünkü oylama sonrasında, bugün son defa sayfamızda yer aldıktan sonra 'tedavül'den kalkan 'tezkere' konusunda, en çok ilgi çeken başlığı ise Avrupa Baskıları Koordinatörümüz Ali İbrahimoğlu 'fısıldadı'. Toplantıda genel kabul gören bu manşette bazı harflerin 'gen'leriyle oynayan Görsel Yönetmenimiz Erol Bilem de espriye 'renk kattı' ve geçen Salı'dan, dünkü oylamaya kadar bütün haftayı özetleyen, "Tezkere oyalanıyor" manşetimiz doğdu. İşte 'anahtar cümle' Cumartesi tarihli gazeteler; değil 70 milyonun, bütün dünyanın malumu olan 'tezkere oylamasını' manşetten ilam ederken biz çok daha önemli bir konuyu büyüteç altına aldık. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, Temsilciler Meclisi'nde yapılan, 2004 mali yılı hazırlıklarıyla ilgili bir toplantıda çok önemli bir gerçeği dile getirmişti. Türkiye ile yürütülen müzakereler konusunda bilgi veren Wolfowitz, "Türkler'in hassasiyetini çok görmemek gerekir. Çünkü 1991'deki Körfez Savaşı sırasında onlara verdiğimiz sözlerin sadece bir kısmına yerine getirdik" dedi. Evet bunu biz zaten biliyorduk. Ama onlara bir türlü anlatamıyorduk. ABD'li bir üst düzey yöneticinin vicdanen rahatlama ihtiyacından doğan bu 'itiraf', günlerdir süren tartışmaların çözümünü de beraberinde getirmektedir. Demek ki, Türkiye'nin tezkereyi 'üfleyerek yemesi'nden normal bir şey olamaz. Bu itiraf, yöneticilere "Üç-beş kuruşa takılıp kalan statükocular" ithamında bulunanlara da ithaf olunur. Bağdat'a gidiyoruz  Geçen hafta yayınlamaya başladığımız "ÖSS Deneme Sınavları" ve bulmacalar için sizlerden gelen memnuniyet mesajlarına teşekkürlerimizi sunuyor ve "Sizler, iyi şeylere layıksınız" diyoruz.  TBMM'den "Savaşa hayır" kararı çıkmasına rağmen, meydanlara toplanıp, "Seni istemiyoruz" diye haykıran milyonlara aldırmadan hızla yaklaşan 'savaş'ın 'öbür cephe'sindeki ahvalini de sizlere aktarmak istiyoruz. Muhabirlerimizden İrfan Özfatura ve Osman Sağırlı, Bağdat'a doğru yola çıkmak için son hazırlıklarını yapıyorlar. Petrol kuyuları ile acımasız füzeler arasına sıkışan Iraklılar'ın 'sessiz feryadı'nı yakında biz dünyaya duyuracağız.