'Yanlış'ın gelişi...

A -
A +

Merhaba, ABD, Irak'ta 'kimyasal silahlar'ı bulamayınca, harekâtın yeni gerekçesi 'terörle mücadele' olmuştu. Ancak, bir süre sonra görüldü ki bu harekât, 11 Eylül'ün kaynağını kurutmak yerine, terörü daha da tetiklemeye başladı. Bu sonuç, ABD'nin en yetkili yöneticisine, gerekçesini kaybeden bu harekâtın plan ve stratejisinde de yanıldıklarını itiraf ettirdi. Oysa ABD'nin 'deneme yanılma sistemiyle' şimdi bulduğu bu gerçek, daha testi kırılmadan önce manşetlerinden ilan edilmişti. Dünya 'hayır' diyor 15 Şubat 2003 cumartesi günü her ülkeden milyonlarca kişi ABD'nin hazırlandığı harekatın 'yanlış' olduğunu haykırmış ve biz bunu "Dünya ayakta" manşetiyle duyurmuştuk. Bu insanların terörle mücadeleye karşı olduğu için böyle bir tepki verdiğini söylemek mümkün mü?.. 1 Mart Cumartesi günü toplanan ve bütün baskılara rağmen, bu harekâtın hiç kimseye faydası olmayacağı kanaatine varan TBMM'nin aktif destek vermeme kararı gazetemizde "Savaşa hayır" manşetiyle yer almıştı. Uyarılardan etkilenmeyen ABD, Saddam'a verdiği sürenin dolmasıyla birlikte harekâtı başlattı. İşte 20 Mart 2003 tarihli nüshamız: "Bütün dünya 'savaşa hayır' dedi ama... SÖZ BİTTİ" Aradan bir hafta geçti, beklemediği bir direnişle 'tanışan' ABD ilk şoku yaşadı. Dış Haberler Müdürümüz Hayrettin Turan'ın bu 'erken teşhis'ini Yanlış hesap Bağdat'tan döner" başlığıyla duyurduk. Bir yanılgı daha 20 gün sonra, Türkiye'den sadece Türkiye'nin şahit olduğu, Bağdat'ın göbeğindeki 'Saddam'ın yıkılmasıyla ABD, artık bu işin büyük ölçüde bittiği kanaatine varmıştı. Ancak, ABD'nin mücadele edeceği bir ordu kalmamıştı ama kovandan boşalan arı misali kontrolü zor bir durum ortaya çıkmıştı. Direnişi yönettiği düşünülen Saddam yakalanırsa, ümitlerin tükeneceğini ve direnişin de tamamen kırılacağını hesaplayan ABD o noktaya yoğunlaştı. Nihayet 14 Aralık 2003'te bu da başarılmıştı ama daha Saddam'ı yakalamanın sevinci yaşanmadan, yeni bir hesap hatası ortaya çıkmıştı. Zira, biteceği düşünülen direnişler daha da tırmandı. Sonuç olarak bütün gayretlere rağmen direniş hareketleri, daha karmaşık ve acımasız bir hal alarak günümüze kadar geldi. Şimdi ne olacak Bu 'bile bile lâdes' sürecinde biz sadece kendi yayınlarımız ışığında bir gezinti yaptık. Tabii ki dünyanın önde gelen birçok siyasi ve askeri otoritesi, daha plânlama aşamasından itibaren ABD'yi uyarmıştı. Şimdi gelinen noktanın vahametine bakınız ki, bizzat ABD Başkanı, seçimlere çok kısa bir süre kaldığı halde mızrağı çuvala sığdıramadı ve "Irak konusunda yanlış hesap yaptık" dedi. Esas önemli olan ise ABD'nin, bu yanlışlar yumağından nasıl sıyrılacağıdır. Keşke Bağdat'tan dönselerdi... Bizden haberler * Ankara Medya Grup Başkan Yardımcımız Murat Odabaş, İhlas Holding Teknik Müdürü Ömer Murat ile İhlas Ailesi'nin en kıdemli bireylerinden Merih Gülerman kızlarının mürüvvetiyle sevindiler. Zeynep Odabaş-Hakan Koparan, Esra Murat-Mehmet Adil ve Betül Gülerman-İsmail Yavuz Derici çiftlerine ömür boyu mutluluklar diliyoruz. * Türkiye Hastanesi doktorlarından yazarımız Şükrü Cido'nun oğlu Mehmet Emin, Hidayet Ballı'nın oğlu Alaattin, İzmit Bölge Reklam Müdürümüz Nuri Tokyürek'in oğlu Burak Can sünnet oldular. 'Delikanlılar'ı ve yakınlarını kutluyoruz. * İhlas Dergi Grubu Ankara Temsilcisi Sadettin Ayhan'ın bir oğlu oldu. Beste-Sadettin çiftinin sevincini paylaşıyor, Ahmet Burak'a uzun ömürler diliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.