Yarın, önemli bir gündür...

Merhaba, 'En yetkili ağız'dan yapılan "Savaş bitti" açıklamasıyla birlikte, haber listelerinin alt sıralarına inmeye başlayan Irak, "Mehmetçik gitmeli mi, gitmemeli mi" tartışmalarıyla birlikte yine 'ilgi alanımız' haline gelmişti. Ne var ki, son günlerde yaşanan olaylar, 'savaştan beter' bir döneme girilen 'güney komşumuz'u tekrar gündemin tepesine oturtacak güçteydi. Nitekim de öyle oldu... Son bir haftadır; bütün Türkiye'yi kavuran 'Afrika sıcakları'ndan başka hiçbir gelişme, Irak mahreçli haberleri manşetten indiremedi. Olayların bir kısmı, Türkmen kardeşlerimize karşı düzenlendiği için bizi zaten -yakından- ilgilendiriyordu. Ayrıca, 'komşuda pişen' herşeyden bir miktar da 'bize düşeceği'ne göre, 'Irak ocaklarında pişirilen'ler de, ülkemizin geleceği açısından oldukça önemliydi... Çünkü, Türkiye, Türkiye olalı, uzak ve yakın komşularından çektiği kadar hiçbir şeyden çekmediği herkesin malumudur. Belki, "Ne alaka!" diyeceksiniz ama, yıllardır boğuştuğumuz 'enflasyon canavarı' bile, terörü ve teröristi himaye eden birkaç 'hayırlı(!) komşu'muzun hediyesidir. Bağdat'ta BM'ye karşı, Necef'te de Şiiler'e karşı düzenlenen saldırılar ise biçim ve sonuçları itibariyle zaten bütün dünyanın gözünü tekrar Irak'a döndürmüştür. Bu son olaylar, bir nev'i 'Irak'ın 11 Eylülleri'dir. Yani, güneyimizde huzur ve güven, bundan sonra çok daha 'ırak'tır. Bunlar, Irak'ı parçalanmaya doğru götüren önemli kilometre taşlarıdır. Belki, arzu edilen de budur. Herkes "Irak'ın toprak bütünlüğü"nden bahsediyor ama Türkiye dışındaki birçok ülkenin menfaati aksi istikameti işaret edebilir. Velhasıl, çok sevimli haberler olmasa da Irak'taki gelişmeler, daha uzun süre sayfalarımızı işgal edeceğe benzemektedir. ğ Gelelim Türkiye'ye... Biraz da 'bizdeki gelişmeler'den bahsedelim... Evliyalar Ansiklopedisi için ikinci etap yarın başlıyor. Birinci cildi inceleme fırsatı bulan okuyucularımızın ifadesiyle, "Önemini tam olarak anlatmayı başaramadığımız" bu kıymetli eserin ikinci cildi için kupon yayınına yarın başlıyoruz. 'İhlaslı' bir ekibin; gece-gündüz demeden fedakârca çalışarak hazırladığı bu seriyi kütüphanesine kazandıranlar, kendisine ve evlatlarına en büyük iyiliği yaptıklarını bilahare anlayacaklardır. Bu; okuyucu sayısını artırmak için düzenlenmiş bir 'kampanya' değildir. Bu, Türkiye'den başka hiçbir gazetenin sunamayacağı bir 'hizmet'tir. Henüz fırsat kaçmadı. Bütün sevdiklerinizin, bu eşsiz hizmetten faydalanmasını sağlayabilirsiniz. Yarın yeni bir cilt ve 'yeni bir şans' günüdür. *** Görüşmek üzere...