Almanlar ne kadar vefalı?

AB liderleri bugün toplanıyor. Gündemde Türkiye ve Kıbrıs konusunun olması beklenmiyor. Gündemde olmamasına rağmen Türkiye konusunun Zirvede masada olacağı konuşuluyor. Benim merak ettiğim AB liderlerinin vicdanları rahat mı acaba? "Biz KKTC'ye verdiğimiz taahhütlerimizi yerine getirmeyebiliriz" diyen Rumların baskılarına kolayca boyun eğen AB liderleri acaba Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün sık sık kullandığı deyimle "Büyük resmi stratejik resmi" görebiliyorlar mı? Tüm bu gelişmelere karşılık tepkilerini sağduyulu şekilde vermeyi planlayan Ankara da AB'nin bu tutumun karşısında Başbakan Erdoğan'ın dile getirdiği "B Planı"nı devreye sokmaya hazırlanıyor. AB'nin 8 başlıkta müzakereleri askıya alan ve müzakereleri tamamlanmış fasılların kapatılmaması kararının haksız olduğunu her fırsatta dile getiren Ankara, her şeye rağmen "pireye kızıp yorgan yakmama" deyiminden hareket etme kararı aldı. Ankara tüm engellemelere karşın AB sürecine sıkı sıkıya bağlılığını da sürdürüyor. Hatta AB Genel İşler Konseyinin Türkiye'ye ilişkin kararın açıklandığı sırada ABGS'de AB ile alt komite toplantıları sürdürülüyordu. Siyasi karar oluşturma aşamasında olan Türkiye AB ile ilişkileri Müzakere çerçeve belgesini rota alarak sürdürmeyi düşünüyor. Ankara, tüm dikkatini şimdi de ocak ayına çevirdi. Rumların baskısıyla AB'nin bir sonraki toplantısına kalan doğrudan ticaret tüzüğünün KKTC'nin beklentilerini karşılaması Türkiye için çok önem taşıyor. AB konusunda izlediği rotadan son derece emin olan Ankara, AB liderler Zirvesinden sonra Türkiye'ye haksızlık yaptıklarının farkında olan AB ülkesi liderlerini ardı ardına ağırlamaya hazırlanıyor. AB ile ilişkilerde her zaman Türkiye'nin yanında olan İngiltere Başbakanı Tony Blair ilk gelen olarak yerini alacak. İtalya Başbakanı Romano Prodi'nin de ocak ayında başbakan olarak ilk Türkiye ziyaretini gerçekleştirmesi öngörülüyor. Türkiye şimdi de yoğun bir diplomatik trafik altında tamamladığı Finlandiya Dönem Başkanlığının ardından Almanya'nın dönem başkanlığına hazırlanıyor. Özellikle Kıbrıs girişimleri nedeniyle Türkiye'nin taktirlerini toplayan Finlandiya'nın ardından şimdi de Merkel AB gemisinin dümenine geçiyor. Bu dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yakın ilişkileri bilinen eski başbakan Gerhard Schröder'in olması Türkiye'ye artı bir tutum getirebilirdi ancak Merkel de şimdi Kıbrıs konusunda çalışmaya başlayacak. Almanya'nın dönem başkanlığı sırasında Kıbrıs konusuna öncelik vereceğini dile getiren Avrupalı kaynaklar, AB'nin KKTC'ye izolasyonların kaldırılması yönünde taahhütlerinin olduğunu hatırlatarak, bu taahhütlerin yerine getirilmesi konusunda çalışacakları garantisini de veriyorlar. Türkiye'nin en son Kıbrıs öneri paketini olumlu bir adım olarak değerlendiren Almanya'nın dönem başkanlığında Kıbrıs konusundaki adımlar merakla bekleniyor. En son Fransa ile kol kola Türkiye'ye süre verilmesi isteyen Almanya'nın dönem başkanlığında kapatılmasa bile müzakereler açılmış olacak. Türkiye Almanya dönem başkanlığında AB'den 3 başlıkta müzakerelerin başlayabilmesi için mektup alacak. İngiltere, Fransa ve Almanya gibi AB'nin lokomotif ülkeleri diye nitelendirilen ülkelerin dönem başkanlığında AB'nin sorunlu alanlara çözüm üretme çözüm konusunda üyeleri ikna etme şansları yüksek. Bu nedenle Almanya'nın dönem başkanlığı önemli. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine sıcak bakmayan Merkel için tarihi bir fırsat var. Merkel inadından vazgeçip Türk-Alman ilişkilerini ve dostluğunu ön plana alabilir. Ve Türkiye'nin AB'ye katacağı artıları fark ederse tarihe geçebilir. Türkiye'nin dostluğunu kazanabilir, Almanya'da yaşayan milyonlarca gurbetçimizin gönlüne taht kurabilir. Samimi olarak istemesi halinde Almanya'nın dönem başkanlığında AB'den KKTC ile ilgili pratikte uygulama imkanı olan doğrudan ticaret tüzüğünü çıkarılabilir. Ve en an 3-4 başlıkta müzakereler açılabilir. Merkel'i bilmem ama Alman Devleti'nin Türkiye'ye böyle bir jesti çok görmeyecek kadar vefa borcu var. Fasılları tam olarak kapatamasa da fiili müzakerelere odaklanacak Ankara'ya gelen bilgiler arasında Rumların müzakere sürecinde fasıllar üzerinde engellemelere gidemeyeceği de var. Ancak Rumların Türkiye'nin son Kıbrıs öneri paketine de yaptığı gibi bloke çalışmalarını da durdurmayacağı biliniyor. Türkiye'nin fiili müzakerelerinde önüne benchmark denilen açılış kriterlerinin de gelebileceği belirtiliyor. Şu an 1 başlıkta müzakereleri açıp kapatan 8 başlıkta hiç müzakerelere başlamayacak olan ve bitirdiği fasılları kapatamayacak olan Türkiye tüm engellemelere rağmen "yola devam" diyor AB liderlerine duyurulur...