Gezi'den çıkarılacak dersler -2-

Aynı şekilde AK Parti'nin kendisini zor zamanlarda da destekleyecek ideolojik bir basın desteğinin de son derece sınırlı olduğu görülmüştür. Türkiye'deki büyük medya gruplarının Erdoğan ve AK Parti karşıtlığının aslında alttan alta devam ettiği ve fırsat bulduklarında neler yapabilecekleri ortaya çıkmıştır. Ekonomik çıkarları gereği destek veren medya kuruluşları ilk bir haftada tereddüt geçirmişlerdir. Sayın Erdoğan'ın arkasında ilk andan itibaren 28 Şubat mağduru medya kuruluşları kapı gibi durmuştur. Yani 11yıldır iktidarda olan bir siyasi partinin 11 yılın sonunda güçlü bir sermayedar sınıfına ve güçlü bir medyaya sahip olmadığı ortaya çıkmıştır. AK Parti bu sonucu iyi okumalıdır.

AK Parti'nin sosyal medyada etkin olmadığı gözlenmiştir. İktidar partisinin tüm teşkilatlarının sosyal medyayı çok etkin bir biçimde kullanması sağlanmalıdır. Diğer yandan sosyal medya üzerinden toplumun kışkırtılması, yalan-yanlış bilgilerle provokasyonlar yapılmasının önüne geçmek maksadıyla bu alana ilişkin yasal düzenlemeler yapılmalı ve buradaki boşluk giderilmelidir.

Dışarıdan Suriye ve İran yönetimleri içeride de CHP, İşçi Partisi ve Ergenekoncular Alevi yurttaşlarımızı AK Parti ve Sayın Erdoğan'a karşı kışkırtarak ve onlardan bir muhalif cephe oluşturma çabasına girmişlerdir. Gezi olayında bu görülmüştür. Bu çaba seçimlere kadar artarak devam edecektir. Aleviler konusunda çok önemli reformlara imza atan iktidar partisi, Alevi yurttaşlarda oluşturulmaya çalışılan yanlış algıyı düzeltmeli ve hiç vakit kaybetmeden onlarla temasa geçmelidir.

Ayrıca iktidar partisi yetkilileri son 10 yıldır kamu eliyle yapılan ihale ve alımlarda 100 milyon dolar ve üzerindeki iş ve alımların kimlere gittiğini incelemeli ve ibretlik tabloyu analiz etmelidir. Sonuç olarak; iktidar partisi yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha yeterli vakit varken yaşanmış olan bu olaylardan ders çıkarıp gereğini yaparsa şer'den hayır doğmuş olacaktır.