HDP'de "taşımalı oy" paniği

A -
A +
7 Haziran seçimlerinde PKK-KCK, Doğu ve Güneydoğu'da şantaj ve tehditle HDP'ye oy topladı. Hatta işi o kadar ileriye götürdüler ki, güvenliğin sağlanamadığı uzak köy ve mezralarda HDP'ye mevcut seçmenden fazla oy çıktı. Seçmenler özellikle köylerde ve ilçelerde PKK'nın baskı ve tehdidi altında oy kullandılar. PKK'nın silahlarının desteğinde o bölgede siyaset yapan HDP bu durumdan çok mutlu oldu ve seçimin adil ve uygun koşullarda yapıldığını ileri sürerek kamuoyu ile alay etti.
YSK, 7 Haziran'da olup bitenlerin hepsinden haberdar. 1 Kasım'da bölgede benzer sorunların yaşanmaması ve seçmenlerin güven içinde oylarını kullanabilmeleri için birtakım tedbirler alıyor. Bu tedbirlerden birisi, ilçe içerisinde bazı seçim sandıklarının yerini değiştirmek. Yani A mahallesinde oy kullanan vatandaşları aynı ilçe içerisinde daha güvenli B mahallesinde oy kullandırmak. Çünkü Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bazı ilçelerde ve illerde bazı mahaller maalesef hala bölücü terör örgütü ve onun şehir yapılanmalarının kontrolünde. Bu mahallelerde seçimin adil yapılması, seçmenin özgürce oyunu kullanması pratikte henüz mümkün değil. Peki bu mahallerdeki seçmenlerin başka bir mahalledeki sandıkta oy kullanmasının ne mahzuru var? Seçmenin ulaşım imkanı sağlandıktan sonra ne fark eder hangi mahallede oy kullandığı? HDP ve PKK için fark eder. Çünkü hangi mahallenin, hangi köyün hangi partiye oy verdiğini tespit edip seçimden sonra insanların kapısına silahla dayanamazlar. Seçmenler, oylarını kime verdikleri tespit edilemeyeceğinden özgür davranabilir, baskıdan kurtulabilirler. İşte HDP'nin kâbusu budur. Ondan telaşlanıyorlar. Aynı şekilde sandıkların ilçe ve il merkezlerine taşınarak birleştirilmesi bölgede PKK baskısı ve hile ile oy toplayan HDP'yi panikletiyor. HDP eş Başkanı Demirtaş pişkin bir şekilde, "Kimse kimseye silah dayatarak oy kullandırtmıyor. Sandıklarla ilgili bir güvenlik problemi yoktur" diyor. Doğru, Selahattin Efendi PKK'yı tehdit ve problem olarak görmüyor. O, PKK'yı kendi güvenlik gücü olarak gördüğü için "sorun yok" diyebiliyor.
HDP'nin çırpınışını anlıyorum da CHP ve MHP'nin bu koroya katılmasını anlayamıyorum.
Bizim muhalefetimiz, "Doğu ve Güneydoğu'dan nasıl olsa bize oy gelmiyor. Güvenlik tedbirleri alınırsa HDP'ye giden oyların bir kısmı AK Parti'ye gidebilir. AK Parti'ye oy gideceğine HDP'ye gitsin" noktasına gelmiş. 'AK Parti kazanmasın da HDP'ye bile razıyız' mantığınız bizi bugün bu noktaya getirdi. Beyler, siyasi hırsınız gözünüzü kör etmiş!
İddia ediyorum Devlet, Doğu ve Güneydoğu'nun her köşesinde kamu otoritesini ve hukuk nizamını tam olarak hakim kılsın PKK'nın esaretinden kurtulamayan HDP'nin oyları yarı yarıya düşecektir. Çözüm sürecini istismar ederek özellikle bölgede köylerde ve ilçelerde hakimiyet kuran PKK ve KCK,7 Haziran seçimlerinde aktif olarak sandıklara ve seçmene müdahale etmiştir. 1 Kasım seçimlerinde de aynı yol ve yöntemi kullanacaktır. YSK buna karşı tedbir almaktadır.
HDP'nin, PKK'ya karşı başlatılan kararlı mücadeleden rahatsız olmasının bir sebebi de seçimlerdir. HDP'yi, güvenlik güçlerince ağır kayıplar verdirilen PKK'nın 1 Kasım seçimlerinde vatandaş üzerinde arzu ettikleri baskıyı kuramama endişesi sarmış.
Seçimler yaklaşıyor. AK Parti kadar özellikle CHP ve MHP'nin de bölgede aktif siyaset yapması lazım. HDP'den seçilen bir Kürt vekil Kürtleri temsil ediyor da CHP'den veya AK Parti'den seçilen Kürt kökenli bir vekil neden Kürtleri temsil etmesin? Kürtler HDP'nin tekelinde mi? Bugüne kadar HDP Kürtlere kan, gözyaşı, kepenk kapatma, yoksulluk dışında ne verdi? Oysa ben gayet yakından biliyorum ki AK Parti'nin Doğu ve Güneydoğulu vekilleri, Kürt kökenli mebusları 2002'den bu yana Kürt sorununun çözümü, bölgede refahın artırılması, alt yapı yatırımlarının yapılması konusunda müthiş emekler harcadı. AK Partili diğer arkadaşlarını cesaretlendirdiler. Kürt sorunu 100 maddeden ibaretse bugün 97 maddesinin gereği yapıldı. Bunda bu siyasetçilerin büyük emeği vardır. Bu demokratik reformları PKK yapmadı, HDP yapmadı. Hatta onlar çeşitli provokasyonlarla bu reformların psikolojik atmosferini bozarak gecikmesine neden oldular. HDP kurnazca Kürtlere 'Kendine oy ver' diye bölgede kampanya yapıyor. HDP'nin umurunda mı Kürtler? HDP, Kürtleri mi düşünüyor yoksa dağdaki ve Avrupa'daki terör baronlarını mı?
HDP'nin milletvekili adaylarının en az yüzde 60'ı halktan değil. Bu yüzde 60, PKK terör örgütü üyesi. Onlar da Kürt halkına değil PKK'nın emellerine hizmet ediyor. Kürtler HDP'yi iyi analiz etmeli. Eğer gerçekten PKK ve HDP özerklik amacına ulaşırlarsa, o bölge Kürtler için yaşanmaz hale gelecektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.