Uludere konusunu sürekli gündemde tutmak acılı insanların acılarına her gün tuz basmak gibi bir şey. Eğer bu ülkenin hem Başbakanı, hem Cumhurbaşkanı olayla ilgili samimi üzüntülerini ifade ediyor ve üzerinin asla kapatılmayacağını taahhüt ediyorsa herkes buna inanmak ve soruşturmaların sonuçlanmasını beklemek durumundadır. "Uludere'de hepimizi üzen bir hata yapılmıştır. Birileri anlamak istemiyor ama bu soruşturma başlatıldı. Mesele tazminat ödenip kapatılmış değil" sözleri Başbakan'a ait. Adli ve idari soruşturma tamamlanmadan "kim emir verdi?" tarzında bir cadı avına çıkmak doğru değil. Ayrıca bu emri verenleri peşinen suçlu ilan etmek de doğru değil. Bu emri verenler, 'bilerek-isteyerek' kendi vatandaşlarının üzerine bomba yağdırır mı? Terörle mücadelenin doğasında hata yapmak vardır. Amaç sıfır hata ile bu mücadeleyi sürdürmektir. Ama 'hiç hata yapılmaz' diye bir kural yoktur. ABD'nin Afganistan ve Irak'ta, NATO'nun Libya'da yaptığı benzer onlarca hata vardır. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında hata ile Kocatepe gemisini, kendi uçaklarımız batırdı. Keşke olmasaydı ama savaşta bu tür şeyler olabiliyor. PKK ve BDP bu konu ile ilgili en son laf etmeye hakkı olan yapılardır. PKK'nın katlettiği binlerce sivil var. Örgüt içi infazlar da dahil 17 binin üzerinde. Daha dün NATO Afganistan'da Taliban'a yönelik bir operasyonda bir evde 8 kişilik aileyi vurdu. Terörle mücadelede görev alanlar masum sivillerin zarar görmemesi için kılı kırk yararlar. Çünkü terörle mücadelede halkın desteğini yanına alan taraf mücadeleyi kazanır. Hatta sivillere zarar gelmesin diye bazen risk alınır ve bu can vererek ödenir. Bazı karakol baskınlarında PKK'lıların çoban veya kaçakçı zannedilerek vurulmaması gibi. Ancak PKK ve BDP yanlışlıkla vurulan bu canlar üzerinden siyaset yapıyor. Buradan siyasi rant çıkarmanın peşindeler. Kan üzerinden rant elde etmenin ahlaki bir yanı var mı? Çok mu umurunuzda o hayatını kaybeden köylüler? Eğer öyle ise PKK'nın katlettiği binlerce masum sivil Kürt vatandaşlarımızın hesabını neden sormadınız? Bu konu her gün sonuna kadar istismar ediliyor. Bir an önce soruşturmalar tamamlanıp sonuçları kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Ben hiçbir şeyin üzerinin örtülmeyeceğinden eminim. AK Parti'nin siyaset yapma tarzı bunu gerektiriyor. PKK yeni tehlikeli oyunlarına devam ediyor. Suriye'de miadı dolmuş Baas rejimin destekleme kararı almışlar: Tam da PKK'ya yakışan bir karar. Kendi halkının üzerine kurşunlar yağdıran bir diktatöre destek veren bir örgütün Kürtlerin geleceği için ne anlamı olabilir? PKK yöneticileri hiçbir zaman dünyanın gidişatını ve bölgemizdeki gelişmeleri doğru okumadılar. Medeni dünyanın ve aklın gittiği yolun hep tersine gittiler ve gitmeye devam ediyorlar. Kendi geleceğini böyle bir örgütün politikalarında görenlere Allah akıl versin...