Münir Abi'nin dalgınlığını bilen bilir... Eh buna sabah uyku mahmurluğu da eklenince... ... İşe gitmek için servis otobüsüne biner... Hareket eden otobüste oturacak bir yer arayışındadır... Araçta sağa sola yalpalayarak yürümeye ve oturacak koltuk bulmaya çalışırken... Tutunmak için koltuklardan birine atar elini... Ama koltuk değil mübarek sanki taze bir fidan. Nereye yalpalasa, tuttuğu koltuk! Onunla birlikte o yana yatmakta... ... Garipliği hisseder ve neden sonra farkına varır: Koltuk arkalığı diye tuttuğu, başına beresini geçirmiş olan iş arkadaşlarından birinin kafasıdır... Özrü ise şöyle: "-Arkadaş bere takmasaydı, saçını fark eder, anlardım kafasından tuttuğumu..." > Temel'in Yeri Zengin çift, kendilerine yardım edecek, çiftliği çekip çevirecek birini işe almaya karar vermişler ve Temel'i bulmuşlar... Her şey çok iyi gidiyormuş, fakat Temel bir süre geçtikten sonra "Ayrılmak istiyorum" diye çiftlik sahibinin karşısına çıkmış... Adam kendisinden memnun olduğunu ve ayrılmasını istemediğini ifade etmiş... Temel de eski eşinin yeni doğan çocuğunu kendisine bırakıp evi terk ettiğini söylemiş... Çiftlik sahibi, Temel'in çocuğunu evlatlık olarak alabileceklerini ve yanlarında kalmasını istemiş, kabul ettirmiş... Aradan bir süre geçmiş ve Temel "Efendim ikinci eşim de yeni doğan çocuğu bana bırakıp evi terk etti" diyerek işi bırakmak istediğini söylemiş... Çiftlik sahibi ikinci çocuğu da evlatlık alabileceklerini söylemiş ve çalışmayı sürdürmüş... Birkaç ay sonra yine aynı şey, Temel ayrılmak istediğini söylemiş ve patronu üçüncü çocuğu da evlatlık edinmiş... Son evlat edinilen çocuktan bir süre sonra Temel "Efendim kesin olarak ayrılıyorum" demiş... Adam "Sakın eşinin çocuğu sana bırakıp gittiğini söyleme" diye korkmuş... Temel kararlı bir şekilde, "Hayır efendim" demiş; "-Sadece bu kadar yaramaz çocuklarla daha fazla uğraşamayacağım..." > itiraf reyonu (...isim: hami... şehir: istanbul ...yaş: yirmi beş) Çarşıda arkadaşla yürüyoruz... Birden yanımdaki kollarını iki yana açarak narayı basıyor, "Vay sen nerelerdeydin" diye... Ve iyice bir sarıldıktan sonra anlıyor karşıdan gördüğünün aslında tanıdığı başka birisine benzediğini... Ama iş işten geçmiş, rezillik yaşanmış oluyor... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) > tuzaktan kumanda (...FOX TV / Su Gibi) UĞUR ARSLAN: Hanımefendi boyunuz kaç sizin? HANIMEFENDİ: 1.70 efendim... UĞUR ARSLAN: Sen 1.70'sen ben 2 buçuğum... Neyse sizi şöyle alalım bakalım kısmetiniz çıkacak mı?... *** SONGÜL KARLI: Nasıl birini arıyorsun amca?... AMCA: Ağız ve beden temizliğine dikkat eden biri olsun. Sarışın olabilir ama esmer olsa daha iyi olur. Kesinlikle duygusal olması lazım bir de... SONGÜL KARLI: Ooo... Domates mi seçiyorsun amca?... > krampon SNEİJDER imzayı atmasına rağmen Galatasaraylı taraftarlar temkinli "İmza kurumadan sevinmeyeceğiz"... "mefas" ... AYKUT Kocaman konuştu; "Engin Baytar gibi üstümü başımı yırtıp, Mustafa Sarp gibi ağız dolusu söverek, Ortega gibi kaçıp gidesim var..." "nistelrooy" ... BJÖRN Vleminckx konuştu: "Hedefim 5. hafta sonunda gol krallığını garantilemek..." "yilmix" ... AYKUT Kocaman: "Ben boşuna 3 defa istifa etmedim, şimdi bana hiiiç bakmayın..." "bonussimao" > Bir film diyaloğu "-Nefes alan biri olduğu sürece dövüş bitmez..." (...Bleach filminden) > söz der ki; "-Hiç konuşmayanlar; kendilerini çok konuşanlar kadar iyi saklayamaz..." (...Karakter testinin sonuçlarını açıklarken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)