Burda olanlara inanamayacaksın Merve

Bu sezonun en ilginç haftasını geride bıraktık... Acı, keder, dert, tasa, kan, vahşet, gözyaşı, dram dolu bu haftanın maç dakikalarını bir de bizden okuyun;  Galatasaray-Gençlerbirliği... Eksi 4. dakika: Maç daha başlamadan gerginlik tırmandı. Ekonomik kriz sebebiyle kale seçimi için yazı-tura atacak para bulunamadı... Eksi 3. dakika: Şeref Tribünü'ndeki Faruk Süren'den 50 binlik demir para istendi, Süren "İnanın bütün bozuklukları az önce futbolculara dağıttım" dedi. Eksi 2. dakika: Son çare olarak tribünlere "Lütfen sahaya bozuk para atmayınız" anonsu yapıldı, demir paradan yeşil çimler gözükmez oldu... Eksi 1. dakika: Atış yapıldıktan sonra hakem Erol Ersoy ve Hagi, "Bana atıldı" diye tartışmaya başladı. Para "Hocam sana ilerki dakikalarda gelir nasıl olsa" diyen Hagi'de kaldı... 1. dakika: Hakem Erol Ersoy başlama düdüğünü çaldı, Hagi bu düdüğe itiraz etti, ancak hakemin kararı değişmedi... 2. dakika: Karşılaşmada yorumcu olarak görevli olan Mehmet Ali Erbil, Mahsun Kırmızıgül, Deniz Akkaya ve Fatih Ürek Basın Tribünü'ne girdi. Aynı dakika: Hakemin sahada iki, hatta üç top olduğunu işaret eden düdüğüne sinirlenen Hagi, önündeki topu tribüne şutladı... 3. dakika: Çılgına dönen Hagi'nin çektiği şut tribünlerdeki Fatih Ürek'in kafasına isabet etti. Pişti oldu... 31. dakika: Hakem, Hagi'yi yanına çağırarak, "Siz çok güçlü oldunuz; Emre'yi Gençler'e verin, Ümit Karan'ı alın" dedi. 32. dakika: Hagi bu teklifi umursamadı ve yaptığı orta gol oldu. Erol Ersoy, belden yukarı olduğu için golü iptal etti. Aynı dakika: Baş parmağını burnunun üstüne koydu, diğer parmaklarını da oynatarak, "Nanik" dedi ve yıldız futbolcuyu tahrik etti. Aynı dakika: Yıldız futbolcu, "Olum en uyuz olduğum hareketi yaptın" diyerek hakeme saldırdı ve olay büyüyerek mahalle kavgasına döndü. İşin içine aileler girdi. Artı 91. dakika: Erol Ersoy maçın bitiş düdüğünü çaldı. Bu aynı zamanda Ersoy'un başlama düdüğünden sonra verdiği en doğru ikinci karardı...  Gaziantep-Beşiktaş... Eksi 4. dakika: Kâmil Ocak Stadı'na gelen Daum, yanlışlıkla G.Antep tribününe uzanan kapıdan girdi. Eksi 3. dakika: "Takımı bir içimlik yalnız bıraktık, önüne geleni almışlar, ben şimdi kimi oynatacağım" diye sordu. Eksi 2. dakika: Antep tribününde ağır hasar aldı ve kanayan burnuna tampon yapıldı. Şırınga ile sahaya çıkabileceği açıklandı. Eksi 1. dakika: Futbolcularına "Helmut Kohl", "Yasin Arafat", "Naomi Campbell bizi diskoya götür" gibi şeyler söyledi... 1. dakika: hakem başlama düdüğünü çaldı, Daum, "İyi oynadık ama gol atamadık" diyerek soyunma odasına yöneldi. Rıza kolundan tuttu. 2. dakika: Hakem faul düdüğü çaldı, Daum "İyi oynadık ama gol atamadık" diye soyunma odasına gitti. Rıza gidip getirdi. 3. dakika: Daum, Nouma'ya "Rakibin üstüne gitmiyorsun, korkuyorsan bırak biz gidelim" diye bağırdı. 4. dakika: Nouma cebinden "şort telefonu"nu çıkararak hocasına fırlattı... 90. dakika: Hakem bitiş düdüğünü çaldı. Daum, "Daha maçın başında penaltı verilir mi hoca" diye itiraz etti... Artı 91. dakika: Maçın bittiği söylenince Daum deliye döndü, "Altın vuruş yok mu" diye sordu. Daha sonra "Altın gol" diye düzeltti. Artı 92. dakika: Soyunma odasına giden Ayhan'ın gözleri, maça geleceğini söyleyen Yılmaz Erdoğan'ı aradı. Aynı dakika: Kapalı ve numaralıda bulamayınca, açıkta Mükremin Abi'yi gördü ve güldü. Artı 1251. dakika: Taraftarın sert müdahalesine mâruz kaldı... Pozisyona faul çalacak hakemin düdüğünde nohutlar uçuşuyordu...  Trabzon-Siirt Jetpaspor... Eksi 10. dakika: Eski başkan Mehmet Ali Yılmaz soyunma odasına indi... Eksi 9. dakika: Yeni başkan Özkan Sümer soyunma odasına girdi. Eksi 8. dakika: Yılmaz, Sümer'e omuz attı ve ters ters bakarak, "Trabzonspor sahipsiz değil, Hami, Oktay, Sergen sahipsiz değil, sadece 16 yıldır gelmeyen şampiyonluk sahipsiz" dedi. Eksi 7. dakika: Sümer, "Yurt dışından futbolcuları arıyormuşsun. Telefon faturası çok geliyormuş, çocukları rahat bırak" dedi ve ikisi de odadan çıktı. Eksi 6. dakika: Futbolcular soyunma odasına girdi, Sadi Tekelioğlu, "Çocuklar bugün 1977-78 yılındaki Trabzon-Altay maçının taktiği ile oynuyoruz. Hatırlayanlar hatırlamayanlara hatırlatsın" diye taktik verdi. Eksi 5. dakika: Sergen soyunma odasına girdi, "Pardon yanlış girmişim" diye geri çıktı. Eksi 4. dakika: Sadi Hoca'nın "heyhey"leri soyunma odasına girdi... Artı 95. dakika: Maçta en çok ter döken Özkan Sümer ve Sadi Tekelioğlu duşa girdi. Futbolcular giyinip evlerine gitti. Artı 1250. dakika: Mehmet Ali Yılmaz "Trabzonspor sahipsiz değil. Sadece Siirt mağlubiyeti sahipsiz" dedi.  Fenerbahçe-Antalyaspor... Eksi 5823. dakika: Başkan Aziz Yıldırım, Amerika'da okuyan kızını aradı, "Burda olanlara inanamayacaksın Hande" diyerek maça davet etti. Aynı dakika: Haim Revivo, İsrail'deki gazeteci arkadaşlarını aradı, "Armon, Rafael, Richard... Burda olanlara inanamayacaksınız, gelin" diyerek maça davet etti. Eksi 10. dakika: Teknik direktör Mustafa Denizli, isminin açıklanmasını istemeyen futbolcularını aradı, "Burada olanlara inanamayacaksınız, içkinizi yudumlayıp gelin" diyerek maça davet etti. Eksi 6. dakika: Başkan Aziz Yıldırım, tesislere girişi yasaklanan Şekip Hazar'ı aradı, "Gelmene gerek yok Şekip, hep aynı" dedi. Eksi 2. dakika: Mustafa Denizli, kulübenin önünde bir taraftarın kendisine verdiği, 2000-2001 sonbahar-yaz sezonunun moda renklerinden oluşan atkı ile mini bir defile yaptı. Eksi 1. dakika: F.Bahçeli futbolcular, kumrular gibi sahanın ortasında birleşip, "Kutsal ittifak"ı kurdu. Artı 112. dakika: Galibiyet golünü atan Ogün, evine koşarak internetteki "www.oguntemizkanoglu.com" sitesini yeniledi ve maçın yorumunu taşra baskısına yetiştirdi. BİZİMKİLER  Bilgehan gündemdeki Hagi olayını merak etti, "Nasıl yani, Hagi 1 yıl ceza alırsa kendi jübilesinde oynamayacak mı?.."  Basket maçını seyreden Ferruh, salona her pozisyonda paspas çekilmesine kızdı, "Amma kıymetli salonları var, bırakmadılar ki çocuklar oynasın..." Serdar Bilgili'nin ajandası -Daum'u geri getirdik, Oktay-Sergen yolda... Süleyman Seba'yı da ikna edersek tamamdır bu iş... -"Kutsal İttifak" olayı araştırılacak... Beşiktaş'ın 11 puan geriye düşmesi bana pek normal gibi gelmedi... -Daum'u İstanbul'da yalnız bırakmaya gelmez, peşine adam takılacak. Narkotik Şube'yle görüşülecek... TEMEL'İN YERİ Denizci Dursun ile korsan Temel bir liman barında sohbet edip, maceralarını anlatıyormuş. Korsan Temel'in tahta bacağını, elindeki kancayı ve gözünü kapatan bandı farkeden Dursun sormuş; -Bacağını nasıl kaybettin?.. "-Denizin ortasında fırtınaya yakalanmıştık, dev bir dalga beni güverteden alıp götürdü. Adamlarım gemiye çekerken bir grup köpek balığı bacağımı kopardı..." -Korkunç... Peki ya kanca?.. "-Bir ticaret gemisine borda etmiştik, tabancalar patlıyor, kılıçlar şakırdıyordu. O kargaşada elim koptu..." -Dehşet verici... Gözünün üstündeki bant nedir?.. "-Bir martı gözüme pisledi..." -Yani gözünü bir kuş pisliği mi kör etti?.. "-Kancayı taktıkları ilk gündü, tamam mı?.."