
(..."Bir matematikçinin aşkı" Ebru Kılıç'tan...)
Türev tanem bir tanem, bir sigma işareti kadar kıvrak bir Pi kadar sonsuzsun sevgilim...
Sana olan sevgim limitlerin sonsuzluğuna ulaşıyor...
Bir bakışın kalbimde matris kadar derin etkiler yapıyor...
Kalem gibi kaşların, trigonometri gibi karışık saçların, tebeşir kokusu gibi burnumda tütüyor.
Çarpanlara ayrılmayan denklemler gibi nazlanma...
Senden e-posta almak inan integral almaktan daha zor.
Bilinmeyenlerimiz farklı olsa bile polinomlar gibiyiz...
Eğer böyle devam ederse seni keşfedilmemiş dizi kuralları ile izleyeceğim...
Seninle bir daire olalım;
Merkezde ben, etrafımda eşit uzaklıklarda sen...
Nereye bakarsam seni göreyim...
Üzüntülerimiz teğet, sevinçlerimiz kiriş olsun... Birbirimize o kadar yakın olalım ki, yarıçaplarımızın limiti sıfıra yaklaşsın...
Şu anda y=ax2+bx+c parabolünün iki ayrı kolu isek de bir gün tepe noktasında buluşacağız...
Sana bir sinx eğrisi gibi sürekli "k" sabiti kadar bağlıyım...
temel'in yeri
Fotoğraftaki gibi; Temel Amerika'da kamyon sürerken, bir gün Amerikalının biri arabaya binmiş...
Yolda ilerlemeye başlamışlar...
Lambalara gelince ışık kırmızı olmasına rağmen Temel gaza basıp geçmiş...
Amerikalı şaşkın bir edayla:
"-Kırmızı ışıkta niye geçtin?..."
Bizimki kendinden emin bir ifadeyle:
"-Ben Türk'üm..."
Yola devam etmişler ve karşılarına yine kırmızı ışık gelmiş... Temel durmaksızın devam etmiş...
Amerikalı biraz da alaylı bir ifadeyle:
"-Niye kırmızıda geçtin..."
Bizimki aynı tepkiyle:
"-Ben Türk'üm..."
Yola devam etmişler, epeyce bir mesafe aldıktan sonra yine lambalara yaklaşmışlar...
Bu sefer ışıklar yeşilmiş...
Bizim Temel durmuş... Amerikalı arkadaşı:
"-Yahu niye durdun, devam etsene..."
Bizim Temel korkak bir sesle:
"-Bir Türk geçebilir..."
hayata dair
-Her birimiz tüm hayat deneyimlerimizden yüzde yüz sorumluyuz...
-Aklımızda olan her düşünce geleceğimizi belirlemektedir...
-Herkes için en büyük mutsuzluk, "Yeterince iyi değilim" diye düşünmektir...
-Bu sadece bir düşünce ve düşünce değiştirilebilir...
-Kendimizle barışık olduğumuz zaman hayatımız her yönüyle düzene girer...
-Olumlu değişimlerin anahtarı şimdi ve burada kendimizi kabul etmektir...
-Bedenimizde "Hastalık" denen şeyin üreticisi biziz...
-Kendi hakkımızda düşündüklerimiz kendi gerçeklerimizdir...
(...Louise Hay)
bizimkiler
Mustafa Abi ve arkadaşları Armutlu'ya doğru gidiyorlarmış...
Virajlı bir yola gelmişler... Aşağısı uçurum, yolun ortasında yaşlı bir amca öylece duruyor...
Korna çalıyorlar, ama nafile; adam yerinden kıpırdamıyor...
Biraz bekliyorlar, sonunda Mustafa Abi iniyor ve amcanın yanına gidiyor:
"-Yahu amca kenara çekilsene, araba geçemiyor bak, zor durumda kaldık, hepimiz seni bekliyoruz?..."
Amcadan gelen cevap mantıklı:
"-Ya ağaç olsaydım?..."
söz der ki
"-İşe yaramayan ilim cahil gösterir..."
(...Bir kitabın son sayfasını çevirirken ettiği müthiş S.Ö.Z.'leri)
tuzaktan kumanda
(...BLOOMBERG - Kelime Oyunu)
İHSAN VAROL: Oluşan iş kazasında kimsenin üzülmediği meslek grubu?...
CEVAP: Manken...
***
İHSAN VAROL: Közde pişirilen kemiksiz et?...
YARIŞMACI: Kolbastı...
***
İHSAN VAROL: Fazla samimi olmadan üst üste yatılan yatak?...
CEVAP: Ranza...
bir film diyaloğu
"-Ben senin hayatının bir bölümünde yer aldım... Ama sen benim hayatımın tamamıydın..." (...I Love You filminden)
İğnelik
> KRALCI SOL
Gözaltılar nesine,
Nedir solun emeli...
Yargıya öfkesine,
Bilmem ki ne demeli!
Terör milleti yakmış,
Adâlete bakıyor...
Sol tezkere bırakmış,
Sivile lâf çakıyor!
Tavırlarına dikkat,
Kraldan çok kralcı...
Elin solu demokrat,
Bizdeki sol postalcı!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
