tebeşir tozu
"-İnsanlar cahilliklerini saklamak için ders verirler... Tıpkı gözyaşlarını saklamaya çalışan insanların gülümsemesi gibi..."
(...Oscar Wilde)
bir film diyaloğu!
"-Her zaman, gerçek bir "hiçkimse" olmaktansa, sahte bile olsa "biri" olmanın daha iyi olacağını düşünmüşümdür..."
(...Yetenekli Tom Ripley filminden)
itiraf reyonu
(...isim: ömer faruk birpınar ...şehir: istanbul ...yaş: ben abisiyle yaşıtım düşünün artık)
Bayramda arkadaşlarla bir pastanede oturuyoruz...
Hani geçen sefer poşeti, telefon diye kulağıma götürmüştüm ya, bu sefer de yanmış sigarayı kulağıma götürdüm.
Allah'tan yanan tarafını sokmadım kulağıma...
İşin ilginç tarafı bu hareketleri yaparken diğer elimle de cep telefonumu öteki kulağıma götürüyorum.
Gel de çık işin içinden...
(omer.soztutan@tg.com.tr
itiraf edin, rezil edelim...)
Temel'in yeri
Temel bir dükkana girmiş, bir kilo hamsi istemiş...
Dükkan sahibi sormuş:
-Karadenizli misin?...
"Karadenizliyim ne olacak" diye sinirlenmiş Temel başlamış bağırmaya;
"-Antep fıstığı istesem Antepli, kestane şekeri istesem Bursalı, incir isteseydim Aydınlı mı diyecektin?..."
Adam sakin bir şekilde "Hayır" deyince, Temel devam etmiş;
"-O zaman niye Karadenizli misin diye sordun?..."
Adam söylemiş:
"-Burası nalbur dükkanı da ondan..."
bizimkiler
Cüneyt Abi görevden gelmiş teyp çözüyor...
Yazarken konuşmanın en önemli yerinde teypten telefon sesi geliyor...
Başa alıp bir daha dinliyor, telefon sesinden yine bir şey anlamıyor...
Uzun süre çözemiyor konuşmayı...
Derken Sırrı, "Abi kimin telefonu çalıyor" diye soruyor,
Cüneyt Abi belinde çalan telefona bakıyor ve kapattıktan sonra konuşmayı kağıda döküyor...
ayaküstü...
Ülkede kriz olup olmadığını anlamanın bir yolunu daha öğrendik...
Daha önceki yıllarda hiç duymazdık, "Şu film yarım kaldı", "Bu dizi kemer sıktı" diye...
Mesela Kurtlar Vadisi'ndeki en son çatışma sahnesi ne zaman yaşanmışsa, o zamandan beri kriz vardır...
Artık ne savaşlar çıkıyor, ne de adamlar kesiliyor?...
Kriz fırsata dönüştü resmen...
hayata dair...
Masalda; kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır.
Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok.
Onu eski haline döndürür.
Ve der ki: "Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem..."
...
Shakespeare bu konuyu şöyle yorumluyor;
-İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.
-Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
-Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
-Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.
-Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
-Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için...
tuzaktan kumanda
(...STAR - Arım Balım Peteğim)
PETEK DİNÇÖZ: İlginç bir hatıran var mı?...
ECE GÜRSEL: Ablamla İstiklal Caddesi'nde yürüyorduk... Benim boyum 1.83, ablamın ise 1.85... Karşıdan gelen delikanlılardan biri, "Abi bak Veliefendi'den iki tane at kaçmış' demişti...
***
(...Lig TV, Maça Doğru)
SUNUCU: Derbi maçı sizce ne olur?
ALİ ŞEN: Beşiktaş iyi oynarsa 5-0 olur. İkisi de iyi oynarsa Beşiktaş 2-0 kazanır.
***
(...Lig TV, Gençlerbirliği - Sivas)
ORHAN KILIÇ: Bugün gol atamadın, ama maçı kazandınız?
MEHMET YILDIZ: Bülent Uygun generalimizin askerleri olarak, şampiyon olmak istiyoruz.
iğnelik...
KİMDEN YANA
Dünya gösterir özen,
Türk'e medhiye yazar...
Bizde akademisyen,
Millete kuyu kazar!
Özür dilemek yersiz,
Yaralıyor derinden...
Sözde aydın habersiz,
Ermeni gerçeğinden!
ASALA'nın katliâm,
Zincirinden de fenâ...
Bu kampanya tastamam,
Ermenilerden yana!
(...Sefa Koyuncu)
