Âkıllar ve zekîler

A -
A +
Birileri, Âkil mi, Âkıl mı tartışadursunlar benim aklım, zekâya, Pazarlama Zekâsına takılıyor.
Yıllar boyu okuduklarımız, yaşadıklarımız, her kişi, kuruluş ve firmanın başka zekâları yanında ayrıca bir de Pazarlama Zekâsı olduğunu gösteriyor. Pazarlama Zekâsı, bahsi geçen birim veya bireyin "pazarlamadan ne anladığına, pazarlama adına neler yaptığına, bunları nasıl isabetle tasarladığına ve ne derecede başardığına" dair bir ölçü.
Pazarlama zekâsının ölçek ve ölçülerinin bilimsel temelleri henüz tam oluşmadı, şimdilik el yordamıyla tartabiliyor, hissedebiliyoruz. 
Pazarlama zekâsı, bir bakıma, ilgili kişi veya şirketin "pazarlamalılaşma" derecesini, "pazarlamalılaşma"daki başarısını yansıtıyor. 
Pazarlama zekâsının da, pazarlamalılaşma derecesinin de, nihaî notunu günün sonunda elbette piyasalar, müşteriler veriyor.
Rekabetin, işlerin zorlaşması pazarlamalılaşmayı öne çıkarsa da, işin başına becerikli birilerini getirerek, birkaç pazarlama uzmanına güvenerek firmaların pazarlama zekâlarını yükseltmek pek mümkün olmuyor.
Pazarlama, bir kişiye, bir departmana veya bir ekibe havale edilemeyecek kadar önemli. "Hiçbir satınalmacı, üretimci, lojistikçi, finansçı, mallar satılmıyor diye görevden alınmamıştır. Ama satılmayan mallar, düze çıkmayan işler yüzünden nice pazarlamacı işinden olmuştur" sözü de tam bunu yansıtıyor.
Bir yöneticinin dediği gibi, "Pazarlamacı kendine bela aramalı, şirketin her şeyine maydanoz olmalı, pazarlamayı şirketin her yerine, her şeyine bulaştırmalıdır." 
Pazarlamalılaşmak bir bakıma, firmanın her şeyini, firmada her yapılanı, müşteriye göre hizalamak demek.
Müşteriler pazarlamacı ve satışçıların çokluğundan olumlu etkilenmiyor. Onlar asıl pazarlamalılaştırılabilmiş bir firmanın ürün, hizmet ve sunularıyla karşılaştıklarında heyecan duyuyor, pazarlama zekâsı yüksek firmalara, koşa koşa müşteri oluyorlar. 
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, artık ekiplerden, ürünlerden çok, kavramlar, ürünlere yedirilmiş akıllar, ürünlere yakıştırılmış hikâyeler çok satıyor.
Bir şirketin yegâne amacının müşteri ve pazarlama olduğu gerçeğini firma içindeki herkese "satmak", bireylerin zekâsını firma zekâsına katıştırmak, pazarlama zekâlarını geliştirmek gerekiyor.
Kolay değil, elbet. 
Bir çiçekle bahar, bir baharla yaz olmasa da, sabırla koruk helva oluyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.