ABD’nin Ukrayna savaşından muradı nedir?

A -
A +

Ukrayna savaşı sekizinci ayına girdi. Yıkım devam ediyor. Neredeyse Türkiye dışında başka bir devlet diplomasiyi işletme konusunda aktör gözükmüyor.

Savaşın başından beri Türkiye’nin tarafsız tavrı ve ısrarla sürdürdüğü diplomasi, tahıl koridoru ve rehine krizinde olduğu gibi önemli sonuçlar doğurdu. Türkiye’nin tavrı çok büyük oranda dünyada pozitif olarak ortaya çıksa da zaman zaman eleştiriler de olmadı değil.

Türkiye’nin uyguladığı diplomasi ve takip ettiği dengeli dış politikadan rahatsız olanlar ve savaşın sürmesini isteyen devletler, Türkiye’nin diplomasi masası kurmasından ve kendilerinden ayrı hareket etmesinden hoşnut olmadılar.

Aradan geçen sürede bir taraftan Türkiye’ye teşekkür ederken diğer taraftan Türkiye’yi mevcut durumdan faydalanmaya çalışan devlet olarak gösterme gayretine düştüler.

 

ABD’nin Ukrayna planı nedir?

 

Sakın ABD’nin tek ve en önemli amacının Ukrayna’yı savunmak ve onun haklarını korumak olduğunu ileri sürmeyin. ABD’nin derdi Ukrayna olsaydı, savaş devam ederken bir taraftan Ukrayna’ya destek verirken diğer taraftan savaşı sonlandırmak için diplomasiye ağırlık verirdi. En azından Türkiye’nin öncülük ettiği ve İstanbul’da kurduğu masayı desteklerdi.

Sekiz aylık süre maalesef savaşın başında ABD hakkında söylenenleri haklı çıkardı.

ABD’nin derdi maalesef Ukrayna değil, onun derdi Rusya ve Avrupa.

Ukrayna burada sadece kurban…

ABD, Soğuk Savaş sonrasında Rusya’nın enerjiden kazandığı geliri eritmek, Rusya’yı çevrelemek, Avrupa’dan uzak tutmak istiyor. Özellikle Rusya ile Avrupa arasında başta enerji olmak üzere kurulan bağ ABD’yi rahatsız ediyor. Avrupa’nın temel maddelerde Rusya’ya değil kendisine bağımlı olmasını istiyor.

Savaşta ABD’nin muradı Rusya’yı AB/Avrupa’dan uzak tutmak olduğu kadar, AB/Avrupa’yı kendisine ekonomik, siyasi ve askerî olarak bağımlı kılmaktır.

Ukrayna savaşını kullanarak Rusya ile Avrupa arasındaki enerji hatlarını kesmek ve dünyanın en önemli enerji pazarlarının başında gelen Avrupa’ya yerleşmek ABD’nin öncelikli hedefidir. Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarına yapılan sabotajların neye işaret ettiğini iyi okumak lazım.

Kısaca, Ukrayna’da savaş sürüyor, enerji fiyatları örneği görülmedik şekilde artıyor, Rusya Avrupa’dan uzaklaştırılıyor, ABD pazara yüksek fiyatla giriyor hem de Avrupa’yı koruyucu modunda.

ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın daha 2014 yılında “ABD, Almanya ve Rusya arasında petrol boru hattı olmasını istemiyor. Avrupa’yı ABD’nin petrol ve gaz rezervlerine mahkûm edeceğiz. Uzun vadede küresel enerji bağımlılıkları değişecek…” diyor.

ABD, Ukrayna savaşı üzerinden lidersiz yakaladığı Avrupa’yı ve Avrupa-Rusya ilişkilerini yeniden şekillendiriyor. Bu sayede Avrupa üzerinde gevşeyen etkisini yeniden kurarken küresel hegemon olma iddiasını sürdürmek istiyor.

AB/Avrupa karşılaştığı sorunların çözümü için ABD’nin eline bakıyor. ABD de bu durumu kendi çıkarı için kullanmaktan geri durmuyor.

 

Avrupa/AB güç kaybediyor

 

Avrupa Birliği kurumsal olarak Avrupa’nın sorunlarını çözmede yetersiz kalıyor. Bırakın dışarıya ilham kaynağı olmayı, temel meselelerde dahi desteğe ihtiyaç duyuyor.

İngiltere’nin Brexit kararı, Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in siyaseti bırakma kararı ile birlikte iyice ortaya çıkan liderlik açığı, pandemi ve ardından gelen Ukrayna Savaşı AB/Avrupa’nın kapasitesinin ne olduğunu apaçık ortaya koydu.

Ekim ayının ilk haftasında ilk toplantısı yapılan Avrupa Siyasi Topluluğu sadece Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un öne çıkma girişimi olarak görülemez. 27 AB üyesi ve 17 AB üyesi olmayan Avrupa ülkesinin katılımıyla gerçekleşen toplantı Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı önemli sorunlarda AB’nin yetersiz kaldığının bir göstergesidir.

Avrupa yağmurdan kaçarken doluya uğramamalı. Rusya’nın saldırganlığı Avrupa’yı iyice ABD’nin kucağına atmamalı. Büyük tarihî deneyime sahip Avrupa/AB Rusya ile ilişkilerini yönetebilme kapasitesini ortaya koyabilmelidir. Aksi durum AB için büyük maliyetlere neden olacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.