Kılıçdaroğlu adaylık tartışmasını kapatamıyor

Kılıçdaroğlu ne yapsa olmuyor.

 

Cumhurbaşkanlığı için ismi geçen CHP’li iki büyükşehir belediye başkanını aday yapmayacaklarını söylüyor ama dinleyen yok.

 

Sabrediyor, mesaj veriyor, doğrudan konuşuyor olmuyor.

 

Daha partisindeki engelleri aşamadığından tüm gücü eline alarak 6’lı Masa’ya oturamıyor ki “Haydi adaylık konusu çok uzadı. Artık konuşalım ve bu işi bitirelim” desin. Ne kadar konuşsa ve uğraşsa da dizginleri bir türlü eline alamıyor.

 

Olanlar karşısında zaman zaman sabrı taşınca,

 

“Ya bana katılın ya şimdi şu anda yolumdan çekilin. Açık ve net söylüyorum"

 

“Şunu artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor. Bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini görüyorum. Artık beraber karar verelim. Benimleyseniz benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum” diyerek doğrudan adrese teslim konuşma yapma gereği duyuyor ama nafile.

 

Doğrudan iki belediye başkanına yönelik olan sert konuşmasından sonra söz konusu başkanlar tarafından gelen biat açıklamaları bile adaylık tartışmasını bitirmiyor. Güven oluşmuyor.

 

Kılıçdaroğlu, adaylık için adı geçen iki belediye başkanını 6’lı Masa’nın dışına itiyor. Tam “Bu iş bitti artık” derken 6’lı Masa’nın ikinci büyük ortağı tekrar söz konusu başkanları oyuna dâhil ediyor.

 

Kılıçdaroğlu ne yapsa olmuyor. Ne partisinde ne 6’lı Masa’da ne de son ABD ziyaretinde olduğu gibi dışarıda adaylık konusunda istediği desteği alamıyor.

 

6’lı Masa’da siyasi etkisi olan kesimler tarafından Kılıçdaroğlu’na bugüne kadar “Seni aday olarak görmek istemiyoruz. Sen bizim adayımız değilsin” dışında bu anlama gelecek çok sözler söylendi, çok tavırlar sergilendi.

 

Kılıçdaroğlu, kimin tavsiyeleriyle bilmiyorum ama sağ kanattan getirip iki önemli büyükşehire aday gösterip seçilmesini sağladığı siyasilerle başı fena ağrıyor. Biri sessiz kalarak diğeri konuşmaları ve gezileriyle Kılıçdaroğlu’nu hem CHP içinde hem de 6’lı Masa’da tartışılır kılıyor.

 

Bugüne kadar 6’lı Masa’yı kuran ve bir arada tutan en önemli şeyin Kılıçdaroğlu’nun tavrı olduğu söyleniyor. Bu yüzden Kılıçdaroğlu’nun iyi bir siyasi oyuncu olduğu vurgulanıyor.

 

Gelgelelim, 6’lı Masa’yı kuran ve bugüne kadar bir arada tutan Kılıçdaroğlu bir türlü buradan istediği noktaya ilerleyemiyor. Ne yapsa ne etse bir engelle karşılaşıyor. Adaylığını kabul ettiremiyor.

 

Kılıçdaroğlu’na açıkça şu deniyor;

 

“6’lı masa bir “Proje”. Bu masa Erdoğan ve Cumhur İttifakı birlikteliğine karşı kuruldu. Senin buradaki görevin masayı kurmak ve birlikteliğini sağlamaktır. Bunun ötesine geçip sakın cumhurbaşkanlığı adaylığını düşünme. Bu “Proje”de senin cumhurbaşkanı adaylığının yeri yok. Biz seni masanın ortak adayı olarak görmek istemiyoruz”

 

6’lı Masa’nın ilk toplantısının üzerinden yaklaşık sekiz ay geçmesine ve seçime yaklaşık yedi ay kalmasına rağmen masada hâlâ top çevriliyor ve masa etkisini giderek kaybediyor. Bunun ana nedeni, “Proje”de bir türlü ortak cumhurbaşkanlığı adayının belirlenememesidir.

 

Ne masanın kuruluşunda ve devam etmesinde en önemli rol oynayan Kılıçdaroğlu adaylık konusunda geri adım atıyor ne de “Proje”nin önemli aktörleri isteklerinden vazgeçiyor.

 

CHP içinde ve masada içten içe devam eden adaylık mücadelesi sertleşmeye devam ediyor.

 

Belki de 6’lı Masa’nın 2. turunun 2. toplantısı bile tehlikeye girebilir.

 

Kılıçdaroğlu, CHP içinde ve 6’lı Masa’da adaylığını bir kabul ettirebilme, ortaya çıkıp Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan’a meydan okuyacak ama olmuyor.

 

Önce parti içinden ve masadan gelen meydan okumaları aşması gerekiyor…

 

Aşabilir mi?

 

Göreceğiz…