Sahi Kılıçdaroğlu ABD’ye niye gitti?
Sahi bileniniz var mı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ABD’ye niye gitti?
Ne CHP’liler ne 6’lı Masa’nın ortakları ne de kamuoyu Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye niye gittiğini tam alarak bilmiyor.
İktidar alternatifi partinin genel başkanı olarak 6’lı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen Kılıçdaroğlu içeride adaylık iddiasını güçlendirdikten sonra dışarıda destek arayışına çıktı desek gezinin mahiyeti ve görüşülen kesimler buna işaret etmiyor. Tabii arada kaybolan sekiz saati saymazsak.
Turistik gezi desek, ziyaret ona da uymuyor. Kamuoyuna açıklanamayan veya açıklanmak istemeyen ortada garip bir durum var. İnşallah zamanla ileride gezinin niçin yapıldığının kamuoyu açısından makul bir açıklamasını duyarız.
Acaba 6’lı Masa’da yaşanan adaylık krizi ABD’ye mi taşındı? Baksanıza Kılıçdaroğlu’nun tuhaf ABD ziyaretinin hemen ardından İyi Parti de Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı emekli Büyükelçi Ahmet Kamil Erozan başkanlığında bir heyeti apar topar görüşmelerde bulunmak üzere ABD’ye gönderdi.
Söz konusu heyet, Türkiye-ABD ilişkilerinde 13 sorun başlığı belirlediklerini ve bu minvalde değişik seviyelerde muhataplarıyla ve bazı düşünce kuruluşlarıyla görüşmeler yapacaklarını açıkladılar. Muhtemel iktidarlarında söz konusu sorunlu başlıklar konusunda sağlıklı ilişki kurabilmenin yollarını ele alacaklarını açıkladılar.
Açık söylemek gerekirse, Erozan başkanlığında ABD’ye giden İyi Parti heyetinin yapmış olduğu açıklama makul ve anlaşılabilir. Net konuşulmuş. Açıkça “Türkiye ile ABD arasında ciddi sorun başlıkları var ve biz bunları konuşmak bir ziyaret gerçekleştiriyoruz” dendi.
Ama 6’lı Masa’nın en güçlü partisinin genel başkanı ve aynı zamanda muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen ve bu uğurda parti ve ittifak içi ciddi mücadele veren bir siyasinin yanına bir grup gazeteciyi de alarak ABD’ye yapmış olduğu ziyaretin amacının ve mahiyetinin tüm kesimler için anlaşılır bir şekilde açıklanamaması garip duruyor...
Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretinin iki amacının olması beklenir;
1- Ya İyi Parti heyetinin yaptığı açıklamasında olduğu gibi Türkiye ile ABD arasındaki sorunlu başlıkları muhtemel iktidarınızda nasıl ele almak istediğinizi ortaya koyarsınız. İktidara geldiğinizde, cumhurbaşkanı olduğunuzda ilişkilerdeki belirlediğiniz sorunlu başlıklarda bir müttefik olarak ABD’den beklentilerinizi ve sizin onlara neler sunabileceğinizi göstermek istersiniz.
Örneğin, ABD’nin PKK/PYD/YPG/SDG’ye desteğinin Türkiye’nin hayati çıkarları açısından ne ifade ettiği muhataplarınıza anlatır, muhtemel iktidarınızda bu konudaki tavrınızın nasıl olacağını gösterirsiniz.
Doğu Akdeniz, Yunanistan’la yaşanan Ege sorunları, Karabağ, ABD’nin Yunanistan’ı tahrik eden davranışları, Suriye konusu, Irak gibi önemli başlıklarda tutumunuzun ne olacağını ortaya koyarsınız.
S-400, F-35, CAATSA yaptırımları, F-16 satışı ve modernizasyonu konusundaki beklentilerinizi ve tutumunuzu anlatırsınız.
Ukrayna Savaşı konusundaki tutumunuzu en sona bıraktım. Çünkü bu konuda Türkiye’nin hem Rusya hem Ukrayna tarafından takdir gören ve dünyada örnek gösterilen sonuç alıcı politikasından rahatsız olduğunuzu ortaya koydunuz. Kılıçdaroğlu ABD’de yaptığı açıklamada “Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna'nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyoruz” diyerek muhtemel iktidarlarında Ukrayna konusunda ABD’ye doğrudan mesajı vermiş oldu.
Düşünsenize cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen muhalefetin en güçlü partisinin genel başkanı dış politikada en ciddi sorunlar yaşadığımız ABD’ye bir ziyarette bulunuyor. Fakat yukarıda ana başlıklar hâlinde belirtilen konularda Ukrayna dışında dişe dokunur bir görüşme yapılmıyor ve açıklama olmuyor.
2- Ya da 6’lı Masa’nın ortak adayı olma konusunda ABD’den destek arayışı var demektir ki tam olarak açıklanamayan sekiz saat bu konuda kafaları karıştırmış durumda. Önemli dış politika başlıklarında sorunlar yaşadığımız bir ülke olan ABD’ye yapılan ziyarette Ukrayna konusu dışında bir açıklama gelmiyor ve bu konuların konuşulacağı bir görüşme ön plana çıkmıyor ise akla adaylık için destek arayışından başka bir şey gelmiyor.
Sahi, Kılıçdaroğlu ABD’ye niye gitti?