Kimdir medeni? Nedir gerçek medeniyet?

Suriye'de yaşanan katliamdan kaçan ve Avrupa'ya gidebilme umuduyla denize açılan ama Bodrum sahiline cansız bedeni vuran 2 yaşındaki Aylan, insanlık adına sorgulanması gereken medeniyet bunalımının en çarpıcı, en acı örneği olmuştur. Aslında küçük Aylan'ın cansız bedeni üzerinden sorgulanması gereken medeniyet olgusudur.

Her şeyden önce kabul edilmelidir ki, minik Aylan yaşanan bir katliamın kurbanıdır. İnsanın en masum hali çocuk halini katledenler, insanlık adına en kirli sıfatların sahibidirler. Onlar 21. yüzyılın eksilmeyen zorbaları, zalimleridirler. Kendi halkını katleden, uluslararası çıkarların ve küresel baronların kuklalarıdırlar. Suriye'de yaşanan drama seyirci kalanlar da katliama ortaktır. Ve perde arkasından çıkar hesabı yapanlar ve sahnedeki katliama seyirci kalarak, dramdan çıkar devşirmeye çalışanlarda bu katliamın ortağıdır. İkiyüzlülüğün, sahteliğin yörüngesinde sözde medeniyet temsilcileri, mazlum halkların yaşadığı dramın oyun yazarlarıdır. Yaşanan dram, sözde medeniyet temsilcilerinin doyurulamayan iştahı ve durdurulamayan kibrinin eseridir.

Oysa medeni olmak; hakka, hukuka, adalete uymaktır. Medeni olmak; insanın en kutsal hakkı yaşam hakkına saygı duymaktır. Medeni olmak; sadece kendi sınırlarının içinde yaşayanlar için değil, tüm dünyada, tüm mazlumların derdine derman olmaktır, ortak olmaktır. Medeni olmak; sömürmemek, köleleştirmemektir. Medeni olmak; yer altındaki zenginlikler için çocukları katletmemektir. Medeni olmak; sahici ve samimi olmaktır. Medeni olmak; demokrasi ve insan hakları maskeleriyle, ülkeleri işgal etmemektir. Medeni olmak; gerçek mutluluğun başkalarını mutlu edebilmek olduğunu kavrayabilmektir. Medeni olmak; ikiyüzlü olmamak, çitte standardı yaşatmamaktır. Medeni olmak; başkalarının taşeronu, mızrak ucu, kuklası olamamaktır. Medeni olmak; devşirilmiş kimlik olmamak, kendi halkına, topraklarına ve medeniyetine yabancılaşmamaktır. Medeni olmak; kendi ülkende hayvan haklarına verdiğin değeri, mazlum halklardan esirgememektir. Medeni olmak; zalimlere boyun eğmemek, mazlumların dayanışmasına öncü olmaktır.

Ve bugün medeniyet de tarife muhtaçtır. Medeniyet elde edilen zenginlik, ekonomik büyüklük, teknolojik üstünlükle ölçülemez. Medeniyet; insana verilen değerle onu sömürgeleştirmemek, köleleştirmemekle ölçülür. Medeniyet; sadece kendi medeniyet sınırları içinde gösterdiğin demokrasi, insan hakları titizliğiyle değil, sınırlarının dışında da aynı titizliği, saygıyı göstermekle ölçülür.

Bugün dünya değersizlik girdabında kıvranıyor. Uluslararası sistem, mazlumların sorunlarını çözmek bir yana yenilerini ekleyerek dağınıklık, düzensizlik içinde âdeta sonunu hazırlıyor. Kuruluş gayesi, dünya barışını ve güvenliğini sağlamak olan Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) bugün çökmüş durumda. Bugüne dek zalimlere karşı mazlumları savunan ve onların dertlerini gideren bir örgüt olmaktan çok, beş daimi üyenin çıkarlarının vesayeti altında kalmış dünyaya hayrı olmayan bir teşkilat durumunda.

Öte yandan Batı'nın yüzyıllardır sömürgeleştirdiği toprakların halkları, kitlesel göçlerle Batı'nın kapılarına dayanmış durumda. Âdeta ondan alınanların karşılığını istiyor. Talan edilmiş kaynaklarının, fakirleştirilmiş ve umutsuz kılınmış geleceğinin hesabını soruyor.

Batı bu durumu da olanca ikiyüzlülüğüyle kendine karşı yönelen tehdit olarak görüyor ve sınırlarını, kapılarını kapatıyor. Ya doğrudan açtığı sömürge savaşlarının ya da devşirdiği kuklalarının zulümlerine karşı kayıtsızlığının sorumluluğunu üstlenmiyor.

Bugün Suriye can çekişiyor. İnsan tüketiminin arenasına dönmüş durumda. Nereye kadar seyirci kalınacak? Son çocuk, son Aylan katledildiğinde mi bu oyun bitecek?

Ve yine sormalıyız ve sorgulamalıyız. Kimdir medeni, uygar olan? Yaşam hakkını sonuna kadar arayan ve bu uğurda hayatını kaybeden küçük Aylan mı medenidir, uygardır yoksa kapılarını, sınırlarını kapatan ve yaşanan drama kayıtsız kalan ve zalimlerin meşruiyetine destek olan Batı mı medenidir, uygardır?

Esasen bu büyük bir sınavdır. İnsanlık ve medeniyet sınavıdır. Bu büyük sınavda; ya insanlık ve gerçek medeniyet kazanacak ya da ikiyüzlü, sahte medeniyet tarihin karanlık sayfalarına işlenecek...