Terör baronları ve sahte aydınları...

Terör baronları; sisli ortamı sever. Önce sis perdesi örmeyi sonra da sis perdesi içinde asıl hedefini örtmeyi planlar. Örtmeye çalıştığı hedef; devletlerarası güç mücadelesinin ürünüdür ve siyasi nitelikli stratejik içerik taşır. Kör noktaları ve karanlık denklemleri harekete geçirmeye çalışır. Zaman zaman uyutulan hücrelerini tazeleyerek uyandırır ve birbiriyle bağlantılı, senkronize saldırıların maşalarına dönüştürür. Bunun için hassas rol dağılımı zemininde birbiriyle ilişkilendirilmiş örgütsel yapıları harekete geçirir.

Terör baronları; Şiddet yoluyla toplumda korkuyu, karamsarlığı ve kaygıyı yayarak kamu düzenini bozmayı ve denetimi ele geçirmeyi ve bunu da yeri geldiğinde pazarlık konusu yapabilmeyi arzular. Bu kapsamda zaman zaman kuzu postuna girmeyi de ihmal etmez. Bunun için farklı kulvarları yapılandırır, kolay devşirilen şahsiyetlerin desteğine alır ve onlar eliyle toplumsal atmosferi yönlendirerek, algıları gerçeklerin önüne çekip, sahte gündemler belirlemeye çalışır.

Terör baronları; kendi direktifleriyle gerçekleştirilen bilhassa en kanlı, vahşet içeren terör saldırılarına muamma yüklemeye, zihinleri yanıltmaya, başka gayelerin sebebi gibi göstermeye çalışır. Bunun için en önemli kulvar medyadır. Terör baronları için medyayı kullanabilmek özel önem taşır. Kontrol ettiği medya eliyle toplumsal zihinleri kurşunlayacak, yürekleri zehirleyecek tüm araçları ele geçirmiş olur. Amaç sadece kriminal neticeler elde etmek değildir. Amaç siyasal sonuçlar ve stratejik kazançlara erişmektir. Amaç; enerji savaşlarından galip çıkmak, yükselen bir gücün önünü kesmek, toplumsal birliği dağıtmak ve bereketli toprakları daima av sahası olarak kullanmaktır. Bu örtülü gayenin uğruna her yol denenir.

Sahte aydınlar üretilir. Yürekleri çoraklaştırılmış bu zatların zaafları kullanılarak zihinleri ele geçirilir ve teröre terör, terör örgütüne terör örgütü, teröriste terörist diyemez hâle getirilir.  Boyunlarındaki kement buna engel olur. Olmayanı varmış gibi, var olanı yokmuş gibi göstermeye çalışır. Kavramlarla algıları yönlendirmeye gayret eder. Çok yüzlüdür. Maskesiz gezmemeye özen gösterir. Sahte ve yapay bir ruh hâlinin tüm özelliklerine eksiksiz sahiptir. İmaj çalışmalarına meraklıdır. Zihinleri ele geçirmeye yönelik projeler üretmeye çok yatkındır. Ülke ve millet çıkarı onun için küçümsenecek, horlanacak hamaset manasına gelir. Ülkesine ve milletine yabancı, başkalarının mikrofonu olmaya alışkındır. Çünkü varlık nedeni buna bağlıdır.

Mazlumlara mesafeli zalimlere boyun eğendir. Değerleri tüketen, öz güveni zedeleyen, bilginin bilince dönüşmesini engelleyen misyonun figüranıdır. Küresel efendilerinin yörüngesinde gayri millî cephenin asli unsuru olarak millî olan, yerli olan ne varsa karşısındadır.

Terör baronları ve sahte aydınları; herkesten daha çok barış, demokrasi, insan hakları diyendir. Bu kavram ve değerlerin her biri birer maskedir ve terör namlularının kurşun yağmuru altındadır.

Yeniden seçim sürecine yönelen Türkiye'yi, zorlama hükümet seçenekleriyle sıkıştırmak ve bunun için her türlü yol ve yöntemi devreye sokmak yeni dönemin tazelenen hedefleri olacaktır. Bunun içinde terör baronları ve sahte aydınları rol alacaktır. Yeniden maskeler takılacak ve yine sahte kavramlarla algılara hitap edilecektir.

Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Kimin sahici ve samimi olduğu kimin sahtelikte yarıştığı açıkça görülüyor. Gayri millî cephenin tüm oyunlarına ve ittifakına rağmen bu ülkenin evlatları vatan ve millet bağlılığını yitirmiyor. Geleceklerine sahip çıkmanın bilinciyle, Türkiye'nin Türkiye'den yönetilmesinin engellenemeyeceğinin kararlılığıyla tazelenerek, silkinerek tekrar seçim yapmanın gününü bekliyor...