Avrupalı olmak, ne demek?

Şu demek: Önce insanı düşünce sisteminizin merkezine alacaksınız, sonra bu merkezden açılarak ne düzenleme yapacaksanız, neyi değiştirecekseniz insan odaklı bir şekilde yapacak ve değiştireceksiniz. Meselâ trafik lambası olmayan bir yaya geçidinde, bir yaya bekliyorsa, ne olursanız olun, ne cins ve marka araba kullanırsanız kullanın. duracaksınız ve o insan veya insanlara yol vereceksiniz. Komşuluk ilişkileri ¥ Komşunuzun arabasının yağını dere kıyısında değiştirip, eski yağı dereye döktüğünü gördüyseniz, kaç litre yağı dereye döktüğünü en yakın polise bildireceksiniz. "Bana ne!" demiyeceksiniz. Komşunuz, 3 litre yağ, şu kadar metre küp suyu kirletir, bu kadar suda şu kadar balık ölür, ayrıca şu kadar arıtma masrafı artar açıklamasıyla beşyüz marklık cezayla karşılaşıp afallayınca ve sizin şikayet ettiğinizi anlayınca onunla komşuluk ilişkilerinizi aynen devam ettireceksiniz. ¥ Aynı fabrikada çalışan beş arkadaş aranızda anlaşıp her hafta birinizin arabasıyla işe gideceksiniz. Bunun hem para tasarrufuna, hem de çevre kirliliğinin önlenmesine katkı olduğunun şuurunda olacaksınız. ¥ Tek çocuklu bir aile için 60 m2'den az, ayrı yatak odalı bir ev tutmak zorunluluğunu duyunca, "Size ne kardeşim ben istediğim evi tutarım, gerekirse bir odada yaşarım" demiyeceksiniz. Odacının işini, kim yapar? ¥ Kürsü başkanı profesörün, her gün kürsüye gelen postaları girişteki kutudan alıp, oda oda dolaşarak dağıttığını görünce "Bunlar iyice kafayı yemişler, odacının işini, kürsü başkanı yapar mı?" demiyecek, bunun çok kibar şekilde kürsü elemanlarını kontrol etmeye yaradığını anlıyacaksınız. Esasen gelen postanın çoğunluğunun kürsü başkanına gelmesi dolayısıyla makul ve mantıklı bir çözüm olduğunu kabul edeceksiniz. ¥ Kürsü seminerlerinde, bilimsel tartışmalarda, birbirlerine hakarete varan sözler söyleyen profesörlerin, seminerin sonunda birbirlerine akşam hangi tiyatroya gitmeyi düşündüklerini sorarak, kolkola yürüyüp gitmelerine şaşırmayacaksınız. Trafik polisliği yapma imkânı ¥ Ülkenizde meselâ Sih inançlı bir Hintli, trafik polisliği yapma hakkını elde etmişse, onun "Sih türbanı"nı sadece renk ve kokart konusunda yeniden düzenliyerek ona trafik polisliği yapma imkânını tanıyacaksınız. ¥ Ramazan'da abdest alıp, ıslak ayaklarına çoraplarını giyen bir arkadaşınızı görüp, ona ayaklarını kurulaması için ikinci bir havlu veren, burnu biradan şişmiş temizlik elemanı hanımın, bu davranışına şaşırmayacaksınız. ¥ Hanımınıza rengini beğendiremediğiniz, ambalajı bozulmuş bir gömleği geri vermeye gittiğiniz mağazadaki tezgahtar kızın, size çok mahcup şekilde, özürler dileyerek "Efendim, sizce bir mahzuru yoksa, gömleğin hatasını söyleyebilir misiniz?" demesini yadırgamayacaksınız. ¥ Kalitesi delikli olmasına bağlı olan peynirin, dilimlenmiş şekline yapay olarak delik yapan şirket sorumlusunun, insan sağlığına hiçbir zararı olmadığı halde, üç yıl hapse mahkûm olduğunu gazetede okuyunca şaşırmayacaksınız.