Başkanlarımızla konuşurken anlıyorsunuz ki hepsi dertli. Yaptıkları işin çekilmez olduğundan, işleri yürütmek için binbir kılığa girdiklerinden dem vururlar. Benim de, dilimin ucuna gelir ama, sohbet adabına uymadığı için bir türlü söyleyemem. "Sizi burada zorla mı tutuyorlar. İstifa diye bir olay var..." En kibar dille bunu demek isterim çoğu zaman. Hele bir de şimdi aday belirleme döneminde ayrı bir atmosfer vardır. Sayın başkan aslında tekrar adaylığını koymak istemektedir. Ama bunu hem partisine, hem çalıştığı ekibine, hem de vatandaşa açık söylese kariyerinde bir azalma bir eksilme olur kaygısıyla binbir suratları oynarlar. İstemem ama, hizmetten de kaçılmaz edalarıyla nabız tutmaları vardır ki, 'binbirdirek' oyuncuları bile yanlarında amatör kalır. Bence yarışa girmek isteyen başkan herkese net olmalı. Partisine, çalışma arkadaşlarına ve vatandaşlara karşı aday olup olmayacağını net şekilde açık etmeli. Herkes siyaseti kapalı kapılar arkasında dolap çevirme olarak algılıyor, bence demokrasi içinde yapılan siyaset, açık olandır, her şeye ve herkese karşı... Bunun adı da 'mert' açık siyasettir. Durum değişti... Bu sütunları takip edenler gayet iyi bilirler, her zaman makul olan, onurlu olandan yana tavır koymuşuzdur. Ancak siyaset kimsenin tekelinde değil. Ve çoğu zaman siyasi atmosferi yönlendirdiğini iddia edenler, o rüzgarın önünde sürüklenen kuru yaprak olurlar. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları Türkiye'deki siyasi zemini etkilemiştir. Olayı sadece 'medyada yer alma çabası', 'gösteriş tutkusu' gibi değerlendirmek isteyenler kendi sığlıkları içinde boğulduklarının farkında bile değiller! Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen 'Bayrak Yürüyüşü' ile Kadıköy Belediyesi tarafından organize edilen 'Fener Alayı' bu durumun açık ve somut göstergesidir. Bir defa şu çok net ortaya çıkmıştır. 3 Kasım milletvekili seçimleri sonrası CHP'nin varlığı ile yokluğu hep tartışılıyordu. Büyük kurultayını da her zamanki gibi 'sol beğenmezliği sendromu' altında gerçekleştirmiş ve topluma asla ümit verici bir havayı yakalayamamıştı. Ancak, 29 Ekim kutlamalarında CHP'li belediyelerin gerçekleştirdiği toplumun dikkatini çeken organizasyonlardan sonra 'atmosfer' tamamen değişti. Şimdi CHP hem genelde hem de yerel yönetimlerde alternatif olduğunu gösterdiği gibi gerçekten ana muhalefet olmayı başardı. Ya Gürtuna?.. CHP alternatif olduğunu somut şekilde 28 Mart yerel seçimlerinde ortaya koyacaktır. Burada yakalayacağı ciddi bir başarı Türkiye'deki siyasi dengeleri altüst edebilir. CHP'nin tek yapacağı siyasi atak 'dengeli aday' göstermektir. Yani sadece partili aday göstermek CHP'ye yetmeyecektir. Bunun yanında toplumun yakından tanıdığı ve beldesinde, ilçesinde ve anakentinde sevilen isimler CHP'de toplanırsa yerel seçimler gerçekten AK Parti ile CHP arasında geçer. AK Parti'nin yerel seçimlerdeki avantajları bellidir. Öncelikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan en büyük avantajdır. Bugüne kadar halka çok yakın gelen ve kalabalıkların içinde yürüyen AK Partili millektvekilleri ve kadroları da bir avantajdır. Ve elbette beldesine, ilçesine ve kentine hizmet bekleyen vatandaş için siyasi iktidarda olmak en büyük avantajlardan biridir. Şimdi son zamanlarda sosyal konularda yaptığı çalışmalarla çok öne çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ile ilgili gelişmeler var. Bu gelişmeleri de yakından takip ediyorum. Bu konuyu ayrı bir yazımda elbette değerlendireceğim. Ama şimdilik şu kadarını söyleyeyim ki, özellikle işsizlik konusunda geliştirdiği proje ile, yılbaşında öğrenciler için hayata geçirmeyi düşündüğü etkinlikleri de dikkate aldığımda Ali Müfit Güntuna'nın İstanbullular için önemli bir 'değer' ifade ettiğini vurgulamak sanırım hakkaniyet olur. Bu durumun siyasal getirisi ne mi olur? İşte burası kazın ayağı... AK Parti için 28 Mart Yerel seçimlerinde yüzde 35 ile alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bir başarı olmayacaktır. *** Önger ailesinin başı sağolsun Bahçelievler'de faaliyet gösteren Yöremiz gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nuri Önger'in babası Abdurrahman Önger yakalandığı amansız hastalığa yenik düşerek hayatını kaybetti. Merhum Abdurrahman amcaya Allah'tan rahmet kederli ailesine sabır dileriz.