Acıyla sarsıldı genç kız!..

A -
A +

Pelin kapının önünde vedalaştığı Murat'ın gözlerinin içine baktı: - Çok teşekkür ederim sana... Gerçekten son derece sıra dışı bir gün geçirdim. Genç adam mahcup, gülümsedi: - Aynı şey benim için de geçerli Pelin... Burada bir dostun, arkadaşın olduğunu bilmek farklı ve huzur verici bir duygu. Görüşmek üzere. Yarından sonra gelip Ahraz Anayı alacağım. Çok selam söyle benden. Görüşürüz... Pelin bir süre baktı genç adamın arkasından. Isınmıştı içi. Sonra keyifle girdi eve. Ahraz Ana ocağın başındaydı. Elindeki tahta kaşıkla bakır tencerenin içindeki çorbayı karıştırıyordu. Kapının kapandığını duyunca usulca döndü arkasına. Gözleri soru doluydu. - Merhaba Anacığım. Geldim işte. Öyle güzel bir gün geçirdim ki sorma. Balıklı çeşmeye gittik. Ben görmemiştim orayı. Ne kadar güzel bir yer. Yemek yedik Arguvan'da, dolaştık, çay içtik. Alışveriş ettik. Bak sana ne aldım. Paketin içinden peştamalla yemeniyi çıkartıp sedirin üzerine serdi: - Peştamal benim, yemeni de Murat'ın hediyesi sana. Yaşlı kadın uzanıp yemeniyi eline aldı. Bir süre baktı hareketsizce. Sonra avuçlarının içinde sıkarak bıraktı yeniden. Hayretle izliyordu Pelin onu. Gülümsedi: - Sen de çok ısındın değil mi komutana? Çok efendi, çok iyi kalpli bir genç. Kaliteli bir insan. İnsan kendisini onun yanında güvende hissediyor. Ahraz Kadın nefesini tuttu. Yeniden yemeniye uzandı eli. Parmaklarını o ince örtünün üzerinde incitmekten korkarcasına gezdirdi. Pelin gülümsedi: - Pazartesi günü seni götürecek. Kontrollerin yapılacak. Biliyor musun, senden çekiniyor, senin güvenini kaybetmekten çok korkuyor. Yanlış bir şey yapmamak için çabalıyor. Sağlığın için de endişeleniyor. Ahraz Kadının gözlerinden yaşlar süzüldü buruşmuş yanaklarına. Koyu yeşil gözleri buğulandı. Derin bir nefes aldı ve ardından bir öksürük nöbetiyle sarsıldı. Pelin yüzünü buruşturdu. Eğer Murat'ın tahmini doğru çıkarsa bu zavallı yaşlı kadının öyle pek de uzun bir ömrü olmasa gerekti. Acıyla sarsıldı genç kız. Hemen fırladı yerinden yaşlı kadının yanına oturdu. Onun titreyen yaşlı ellerini avuçlarının içine aldı: - Ne olur kendine bak anacığım... Sen de benim bir anamsın. Bu gurbet elinde elimden tutup bana güç veren tek insansın. Seni İzmir'e götüreceğim daha. Oraları göreceksin, gezdireceğim, Kordon'da balık yedireceğim. Kemeraltı'nda dolaştıracağım. Faytona bindireceğim. Ne olur gayret et... Ahraz Kadın gülümsedi. Elini kaldırıp Pelin'in başında gezdirdi. İleri geri sallanıyordu... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.