Ağzını bıçak açmıyordu kadının!

Serpil, babasının "seninle biraz konuşalım kızım" sözü üzerine sesini yükseltti: - Ne konuşacağız baba? Sen tavrını belli ettin. Net bir şey söylemekten kaçındın. Cahit Bey şaşkın gülümsedi: - Ben bir şey demedim kızım ama böyle apar topar olmaz bu işler. Kimdir, nedir, iyi midir kötü müdür bilmeden evet denmez yavrum. - Nereden bileceksin nasıl olduğunu? Dedektif mi tutacaksın? Hem iyi ve kötü kavramları neye göre? Senin ölçülerine göreyse geç onları bir kalem baba! Bitti senin değerlerin. Çocuğa anneniz ablanız ne der diyorsun? Anneye ablaya ne? Onlar ne karışıyorlar? Biz istedikten ve karar verdikten sonra... Yaşlı adam kulaklarına inanamıyordu. Çaresiz bir şekilde karısına baktı. Adile Hanım gözlerini yere dikmiş öylece oturuyordu. Ağzını bıçak açmıyordu kadının. - İyi ya kızım... diye mırıldandı Cahit bey: - Madem siz karar vermişsiniz bana niye getirdin bu genç adamı. Verdiniz kararınızı, gidip evlenseydiniz ikiniz. Biz ne karışırız... Serpil sinirlenmişti: - Öyle olacak zaten. Hiçbir şey istemiyoruz sizden, hiçbir şey!.. Yaşlı adam son bir gayretle atıldı: - Telinle duvağınla çıkmanı isterdim baba evinden... Serpil sinirle bağırdı: - Kalsın. Tel duvak mı kaldı artık! Bu gidişle hiçbir yere çıkamayacağım. Evde kurumuş olarak kalacağım. Sizin telimle duvağımla çıkarmaya kalktığınız adamı gördük işte. Cahit Bey kızının hâlâ ilk ayrılığının acısını yaşadığını biliyordu. Üstelemedi. Serpil hızla odasına gidip kapıyı kapattı. Zavallı adam karısına döndü: - İyi hoş ama bu genç adam benim kızımı ezer. Hırpalar. Ben böyle hissettim. Adile Hanım ise ağlamaklıydı. Omuzlarını kaldırdı: - Biz bir yerlerde bir yanlış yaptık Cahit Bey ama nerede! Hakkımızda hayırlısı... Yutkundu yaşlı adam, dudak büktü: - Çaresiz evet diyeceğiz Adile. Karşı çıksak kızımız bizi dinleyecek mi? Çaresiz evet diyeceğiz. Bir şeyler yapmak isterim kızım için ama neyi nasıl yapacağım bilmiyorum. Evleneceği adamın ailesi yok meydanda. Kime nasıl izah ederim ben bunu. Sabah söyle Serpil'e de şu genci yarın bir daha alıp gelsin. Konuşalım etraflıca. Nedir bu başımıza gelenler Allahım... Oğlan da gelmedi daha... Adile Hanım irkildi. Selim'in ayak seslerini duymuştu o anda... DEVAMI YARIN