"Ailesi hakkında gizli kalmış şeyler var!.."

A -
A +

Harun Bey ve Necla Hanım onayladılar Oğuz Beyi: - Haklısınız beyefendi... Necla Hanım yutkundu: - Bu konuda bizim onayımızı verecek insan ailemizin en büyüğü olan teyzemdir... diyerek Mübeccel Hanıma baktı. Mübeccel Hanımın gözleri dolmuştu: - Ben hayırlısı derim efendim, Aliye bizim için çok önemlidir, evimizin gülüdür o, onun mutluluğu için her şeyi yaparız. Hayırlısı olsun, Allah mesut etsin derim. Müşerref Hanım ilk defa söze karışıyordu: - Haydi bakalım o zaman gençler elimizi öpsünler... Bu seremoni de bittikten sonra ikramlar başladı. Süheyla Hanım kendisine bulunduğu ortamda en yakın bulduğu insanla, Harun Beyin karısı Sibel Hanımla sohbet ediyordu. Yan yana oturmuşlardı iki kadın. Çayından bir yudum aldıktan sonra hafifçe eğildi Sibel Hanıma: - Aliye Hanımın anne ve babası neredeler şu anda? Sibel Hanım şaşırmıştı. Yardım istermiş gibi etrafına bakındı. Necla Hanım soruyu duymuştu hemen atıldı: - Aliye çok küçük yaşta kaybetti annesini. Bizim yanımızda büyüdü ve okudu. Babası ise Adana'da. Kadın bir şey yakaladığını hissediyordu, üsteledi: - Görüşmüyor mu babasıyla Aliye? Necla Hanım durakladı. Ama Aliye hiç tereddüt etmeden atıldı: - Görüşmüyorum efendim. Babam yeniden evlenmiş. Sanıyorum başka sorumlulukları var. Hiç aramadı bugüne kadar. Hiçbir irtibatımız olmadı. Süheyla Hanım başını kaldırdı. Kuşkuyla baktı genç kıza: - Siz neden aramadınız? Aliye dudaklarını ısırdı ve usulca mırıldandı; -Beni görmek istediğinden emin değilim efendim... Süheyla Hanım bir anda salonda oluşan sessizliğin sebebi olmaktan rahatsız olmuştu. Gözleri Barış'ın gözleriyle karşılaşınca oğlunun bakışlarında gördüğü öfkeyi de hemen fark ederek toparlamaya çalıştı: - Bazen olur böyle anlaşmazlıklar. Konu kapanmıştı. Gece geç vakte kadar oturdu misafirler. Müsaade isteyip kalktıkları zaman gece yarısını biraz geçmişti. Evlilik işlemlerinin nasıl olacağını daha sonra konuşmak üzere müsaade istedi Türel ailesi. Vedalaşma faslı bittikten sonra kendilerini apartmanın kapısına kadar geçiren Aliye'ye döndü Barış. Gözlerinden mutluluk okunuyordu: - Yarın seni ararım. Öğlene doğru uygun değil mi? - Tamam canım. Evdeyim. Arabayı Barış kullanıyordu. Oğuz Bey uykusu gelmiş bir şekilde sessizce önde oturuyordu. Süheyla Hanım ise durgundu. Barış dikiz aynasından annesine baktı: - Nasılsın anne? Sesin çıkmıyor... - Düşünüyorum oğlum. Ailesi hakkında gizli kalmış şeyler var gibime geliyor Barış. Bu kız evlatlık mı yoksa? Bu insanlarla akrabalığı var mı? Neden babasıyla diyaloğu yok? Neden açıklanmıyor bunlar? DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.