"Beni o kadar iyi anladın ki" (Kördüğüm -45-)

A -
A +

Genç kız sakin bir şekilde mağazaların camekanlarını beğeniyle izlerken ensesinde sıcak bir nefes duyarak irkildi. Hızla döndü geriye. Kaan bütün sevimliliğiyle gülümsüyordu. Dalgalı saçları rüzgârdan dağılmıştı. - Merhaba Eda! Ne güzel tesadüf sana rastlamak böyle? Eda manalı bir şekilde güldü: - Tesadüf mü dersin? Bana hiç öyle gelmiyor... Kaan mahcup bir şekilde önüne baktı: - Beni yanlış tanıyorsun galiba.. Nereden bilebilirdim senin burada olacağını? Genç kız gülümsedi: - Şaka yaptım canım... Hemen alınma, nasılsın? Genç adam başını salladı: - İmtihandan çıktım şimdi. Çok iyi geçti. Bayağı çalışmıştım, sanırım geçerim. - Çok sevindim. Aferin sana. Kolay bir okul değil Tıp Fakültesi. Çok çalışmak gerek. Kaan ellerini cebine soktu. Genç kızın yanında yürümeye başlamıştı: - Biraz vaktin var mı? Bir yerlerde oturup sıcak bir kahve içsek... Eda saatine baktı. Dudak bükerek mırıldandı: - Olabilir, bir saat kadar vakit ayırabilirim. Birlikte hemen yakındaki genellikle talebelerin gittiği bir çayevine gittiler. Birer fincan kahve ısmarladılar. Eda dikkatle baktı genç adamın yüzüne: - Biraz düşüncelisin, hiç de iyi geçmiş bir imtihandan çıkmış gibi bir sevinç yok gözlerinde... Kaan hayranlıkla baktı genç kıza: - Beni o kadar iyi anlıyorsun ki... Duygularımı okuyorsun sanki... Omuzlarını kaldırdı genç kız: - O kadar abartma... Bu açık bir şey... Ne oldu? - Canım sıkkın Eda. Ev arkadaşıma sıkıldım. Bir kızla arkadaşlık ediyor, zavallı iyi bir aile kızı besbelli. Kız bahsetmiş ailesine bu arkadaşlıktan, onlar da doğal olarak gelip istesinler demiş. Arkadaşıma da dürüstçe bunları anlatmış kız. O da yalan söyledi kıza. Tabii ki aileme söyleyeceğim, gelip seni isteyecekler diye kandırmış kızı. Üzüldüm. Delikanlılığa yakıştıramadım... Eda saçlarını geriye attı: - Haklısın, son derece kötü bir davranış. Delikanlılığı bırak, insanlığa yakışmaz bu. Yazık kıza. Kaan düşünceli bir şekilde başını salladı: - İnsanlar nasıl böyle davranabilirler bilemiyorum. Aslında iyi bir çocuktur, bana karşı bir kötülüğünü görmedim hiç ama bu hareketi hoşuma gitmedi. Söyledim kendisine de ama anlamıyor, sadece vakit geçirmek istiyor ama yanlış seçim yaptı. O kızcağızı düşünüyorum. Ailesine karşı düşeceği durumu, kendi duygularını. Yaşayacağı hayal kırıklıklarını. Çok çok kötü bir şey... Eda gülümseyerek bakıyordu genç adamın yüzüne. Onun bu duygusallığı, iyi niyeti, kırılganlığı hoşuna gitmişti. O kadar çocuksu bir hali vardı ki... - Kız da biraz akıllı davranıp neler olup bittiğini anlayacaktır mutlaka. Kadınların kendilerine has bir önsezileri vardır. Bu bir yerde ortaya çıkacaktır. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.