Feryal sevincinden az kalsın bir çığlık atacaktı. Ne diyeceğini bilemiyordu... Genç kadın şaşkınlık içinde kekeledi: - Çok ama çok teşekkür ederim size, inanın beklemiyordum... Öyle ihtiyacım vardı ki bu işe... Yaşlı adam gülümsedi: - Bizim de sizin gibi hanımefendi ve bilinçli personele ihtiyacımız var Feryal hanım. Sizinle iyi bir mesai yapacağımıza inanıyorum. Benim adım Kâzım. Kâzım Yaşar. Göreviniz insan kaynakları departmanında olacak. Yani birlikte çalışacağız. Bir probleminiz olursa, direkt olarak benimle muhatap olacaksınız. Biz bu depertmanda altı kişiyiz. Bu katın bir bölümü tamamen İnsan Kaynaklarına ayrılmıştır. Personelin bütün işlemleri burada yapılır. Onların her türlü problemi burada halledilir. Hastahanemiz oldukça lükstür ve tüm personeli doktorlarımızla birlikte yüz seksen kişidir. Anlayacağınız oldukça yoğun bir tempomuz var. Yüz seksen kişi az değil. Eminim ki siz çok acemilik çekmeyeceksiniz. Çünkü zeki bir bayana benziyorsunuz. Pazartesi günü işinize başlayabilirsiniz. Sabah sekizbuçuk mesaimizin başlama saatidir ve akşam beşte sona erer. Bu arada söylemeyi unuttum, yılda iki maaş da ikramiyemiz vardır. Hayırlı olsun, şimdi sizi mesai arkadaşlarınızla tanıştırayım... Feryal utanmasa ağlayacaktı. Ayda altı yüz milyon lira, hayal ettiğinden bile fazlaydı. Belki öyle ahım şahım bir para değildi ama ilk etapta bu kadarını bile düşünmemişti genç kadın. Kendine güveni gelmiş, hayata daha cesur bakar olmuş, hatta küçük hayaller bile sıkıştırmıştı bu kısacık âna. Kâzım beyle birlikte odadan çıkıp yandakine girdiler. Burada üç kişi vardı. Hepsiyle teker teker tanıştı Feryal. İkisi kendi yaşlarında bayan, biri de orta yaşlı bir beydi. Diğer oda ise Feryal'in çalışacağı odaydı ve burada üç masa ama iki eleman vardı. Bir bayan ve genç bir bay. Bayan sevimli, kısa boylu, son derece güler yüzlü bir kadındı. Kısacık kesilmiş saçları vardı. Kâzım bey ona doğru ilerledi: - Suna hanım, yeni arkadaşınız Feryal hanım, artık bizimle çalışacak. Pazartesi günü görevine başlıyor. Sizler de mümkün olduğunca yardımcı olursunuz kendisine. Feryal'e döndü: - Suna hanım bizim beş senelik elemanımızdır. Çok çalışkan ve verimli bir arkadaşımızdır, kendisinden çok şey öğrenebilirsiniz. Sevimli kadın, küçük, ama cin gibi bakan gözlerini kırpıştırarak gülümsedi: - Hoş geldiniz. Hayırlı olsun, başarılar dilerim. Diğer eleman olan genç adam ise uzun boylu, esmer, yeşil gözlü yakışıklı bir gençti. Feryal onun parmağındaki yüzükten evli olduğunu fark etti. Gülümsedi genç adam: - Benim adım Hakan. Memnun oldum, hayırlı olsun kardeşim. Çalışacağı ortamı sevmişti Feryal. İçindeki tek korku şimdi, başarılı olamamak korkusuydu... > DEVAMI YARIN