Çok beğenmişti genç adamı... (KÖRDÜĞÜM -31-)

A -
A +

Bekleyiş çok uzadığı için olacak sonunda dayanamadı Emre: - Neyin var senin? Sabahtan beri dut yemiş bülbül gibi suskunsun. - Yok ağabey bir şey... Kafam karışık biraz... - Hayırdır? Bir şey olmasa sen bu kadar sessiz olmazsın. Şimdiye kadar kafamı çoktan ütülemiştin. Anlat haydi.. Kaan bir sandalye çekip oturdu masaya. Kaşları çatıktı: - Hani sana bir kzdan bahsetmiştim. Geçen gün pastahanede gördüm diye... - Eee? - Hah, bugün onu gördüm yine. Konuştuk. Çok farklı, çok değişik bir karakter. Çok da güzel bir kız. O kadar kendinden emin ve rahat ki... Yanında ne yapacağını bilmiyorsun. Adı Eda. Bugün kuruyemişçiye giderken gördüm onu, yanına gidip konuştum. Hani herhangi bir kız gibi, gidip tanışmak istedim. Ama beni büyüledi sanki, aklımdan çıkartamıyorum bir türlü. Ben bu kadar güçlü bir karakter görmedim Emre. İnan bana doğru söylüyorum. Çarpıldım sanki. Emre dudaklarında hafif bir gülümseme ile dinliyordu arkadaşını. Son lokmasını da tavayı iyice sıyırarak ağzına attı, lokmasını çiğnedikten sonra arkasına yaslandı: - Sen aşık olmuşsun yahu... - Galiba Emre, galiba aşık oldum. Bir kahkaha attı Emre: - Aman dikkat et, tehlikeli duygular bunlar... Merak ettim şu kızı doğrusu... - Bir gün tanıştırırım seni... Ya sen? Sen ne yaptın, neymiş yengemizin derdi? Emre derin bir nefes aldı: - Tespitlerinde haklıymışsın. Beklentileri evlilik olan bir ev kızı. Ama öyle saf ve temiz ki.. Annesi öğrenmiş benimle konuştuğunu, asla bir daha görüşemezsin demiş, eğer ciddi bir niyeti varsa, alır anasını, babasını, gelir ister demiş... Bunları söylemek için aramış kız. Kaan hayretle baktı arkadaşına: - Sen ne dedin peki? - Ne diyeceğim, tabii ki ailen haklı, en kısa zamanda bizimkileri alıp gelirim dedim. Bir sessizlik oldu. Kaan kaşları çatık bir vaziyette, arkadaşının ciddi olup olmadığını anlamaya çalışıyor gibi inceliyordu onun mütebessim yüzünü. Emre ona bakıp göz kırptı: - Seda evlenilecek bir kız... Tertemiz bir aile kızı... Ama!.. Derin bir nefes aldı. Yüzüne hayretle bakan arkadaşına gülümsedi. ??? Eda akşam yemeğinden hemen sonra babasından izin isteyip odasına çekildi. Aklı Kaan'daydı. Çok beğenmişti genç adamı. Oldukça terbiyeli, hatta biraz da utangaç bulmuştu. Eda da hayatında ilk defa böyle bir şey yaşıyordu. Ama farklı bir kişiliğe sahip olduğu için yaşadıklarını, duygularını kimseyle paylaşmaz, kendi içinde yaşamayı tercih ederdi. Etrafına kuşkuyla bakan bir yapısı olduğu için kimseye güvenmiyordu. Bu kişiler kardeşleri bile olsa kendi yaşadıkları ile onlar arasında daima bir mesafe bırakmayı tercih ederdi. Genç adamla hiçbir şey konuşmamıştı. Bir daha nerede, ne zaman görüşecekler, nasıl irtibat kuracaklar, hiçbir şey konuşulmamıştı. İçini kaplayan huzursuzlukla pencerenin önünde bir müddet durdu. Kapının açıldığını fark edince gayri ihtiyari çekildi pencereden. Ceyda ile Seda gelmişlerdi. İkisi de fısır fısır konuşuyorlardı. - Neler kaynatıyorsunuz yine? > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.