Göz pınarları ıslanmıştı...

Dürüye doktorun izniyle Şevval'in odasına girdi ve bembeyaz yatakta koluna serum bağlı halde yatan genç kadına doğru ilerledi: - Güzel kızım benim, nasılsın şimdi? Gülümsedi Şevval. Halsiz görünüyordu: - İyiyim Dürüye Abla, daha iyiyim. Ne oldu bana anlamadım. Gözlerim karardı bir anda. Dürüye dudaklarını ısırdı: - İyileşeceksin yavrum, bir şeyin yokmuş. Ama.... Şevval dikkatle kaldırdı yastığından başını: - Aması ne Dürüye Abla? Kötü bir şey mi var yoksa? - Kötü mü iyi mi, bilemem kızım ama bir bebek bekliyorsun. Söylemediler mi sana? Şevval şaşkınlıkla baktı kaldı emektar hizmetçinin yüzüne. Bir anda hiçbir şey düşünemez olmuştu. Kekeledi: - Bebek... Bebek mi? Ama... Dürüye devam etti. İşin en zor kısmını söylemişti: - İki aylıkmış, biraz kansızmışsın, bunun sana da bebeğe de zararı olurmuş. Haydar Beyim çok sevindi. Gözlerinin içi parladı torunum olacak diye... Şevval bitkin bir şekilde bıraktı kendini yatağa. Göz pınarları ıslanmıştı. Dudaklarını ısırdı: - Ne yaparım ben Dürüye Abla? Bu şartlarda ben nasıl anne olurum? Tam bu sırada Haydar Bey girdi içeriye. Yüzünde sevinçli bir tebessüm vardı: - Kızım, nasılsın? Doktorunla konuştum, her şey normalmiş. Bundan sonra daha dikkatli bir hayat bekliyor bizi. Daha özen göstereceksin kendine. Anne oluyorsun... Şevval ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Haydar Bey onun sıkıntısını anlamıştı. Yavaşça elini uzatıp yanağını okşadı: - Hiçbir şey için kendini sıkma. Ben olduğum sürece her şey güzel olacak. Şimdi kendini toplamaya bak. Sonra konuşuruz bol bol... Birkaç saat daha burada kalacaksın. Serumun bitene kadar. Dürüye seninle kalsın. Şoför de buraya geri döner. Ben ilaçlarını aldırırım. Şoför sizi eve götürür. Hemen yatağa, dinleneceksin. Biraz da ders çalışmalarına ara ver. İstirahat et... Akşam geldiğim zaman seni daha canlı görmeliyim. Haydar Bey odadan çıktıktan sonra Dürüye yaklaştı yatağa: - Sıkma canını kızım. Haydar Beyim her şeyin çaresini bulur... Acı bir gülümseme ile baktı Şevval yaşlı kadının yüzüne: - Biliyorum, bulur ama çocuğuma baba gibi bir baba verebilir mi? Ah Dürüye Abla, ne yapacağım ben bir bilsem... Dürüye kaşlarını çatıp başını salladı. Söyleyecek kelime bulamıyordu... > DEVAMI YARIN