"Hayatımın en farklı gününü geçirdim!"

A -
A +

O gün öğlen yemeğini Burhan Beyle birlikte yedi. Hiç durmadan konuştular. Sena bir insana anlatacak ne kadar çok şeyi olduğunu gördükçe şaşırıyordu. Adamın anlattıklarını da inanılmaz bir ilgiyle dinliyordu. Sanki ayakları yerden kesilmiş, bugüne kadar sadece karşısında hayal olarak beliren bir hayatın içine atlayıp ayaklarını basmış gibiydi. Akşamüzeri ağır bir sıcak inmişti kente. Saat neredeyse altı buçuğa geliyordu ama güneş hâlâ öğlenki hırsını alamamış gibi yakmaya devam ediyordu. Lüks otelin havuz kenarındaki masalarından birinde oturuyorlardı. Renkli bir şemsiyenin altında buz gibi meşrubatları yudumlarken Sena zamanın su gibi akıp geçtiğini, hayatının en renkli, en emellerine yakın gününü geçirdiğini düşünüyordu. Burhan Bey arkasına yaslandı. Lacivert bir tişört vardı üzerinde. - Ne düşünüyorsun Sena? Genç kadın omuzlarını kaldırdı: - Ne düşünebilirim ki, hayatımın en farklı, en güzel gününü geçirdim. Biliyor musun ben hiç bu kadar konuştuğumu hatırlamam. Ne çok şey anlattım sana... Burhan gülümsedi: - İnsanın yaşanmamışlıkları bazen yatağını bulamayan bir dere gibi gelişigüzel akar. Sen de öylesin şimdi. İçini çekti Sena. Başını iki yana salladı. Burhan'a hayatındaki eksikliklerden bahsetmişti. Şeref'in yetersizliğini onu çok fazla suçlamadan anlatmıştı. Kızının kendisi için önemli olduğunu söylemiş, ama kendisinin anne olmak gibi bir yeteneğinin bulunmadığından bahsetmişti. Burhan ise anneliğin asla bir yetenek olmadığını ileri sürerek bu konuda hak vermemişti Sena'ya. Sena kolundaki saate baktı: - Benim kalkıp gitmem lazım artık... Bu rüya bitti işte... Burhan hafifçe gülümsedi: - İstersen bitmez Sena! Genç kadın şaşkın bir şekilde baktı genç adama: - Her şey senin elinde. Al sana kartımı vereceğim. Ne zaman istersen beni arayabilirsin. Bak buraya yazdığım özel telefonum. Hiçbir yerden bulamazsan buradan beni bulabilirsin mutlaka. Yarın sabah dönüyorum İstanbul'a. Ama seni hep düşüneceğim. Sena dudaklarını ısırdı: - Ben de düşüneceğim Burhan. Harika saatler geçirdim. Ne çok ihtiyacım varmış beni dinleyecek birine. Genç kadın isteksizce havuzun kenarından kapıya doğru yürüdü. Tam lobiye girmek üzereyken Burhan'ın sesini duydu: - Sena! Unutma ben elindeki kart kadar yakınındayım. İçinden sanki bir ılık su aktı. Gülümseyip başıyla onayladı adamın söylediklerini. Hızla çıkışa doğru yürüdü. Kesin kararlıydı artık. Hayatına yeni bir yön vermek onun elindeydi. *** Şeref kendisini karşılayan kızı Yasemin'i kucakladı, elindeki paketi uzattı: - Al bakalım, söz verdiğim gibi bugün hediyeni aldım işte. Bakalım beğenecek misin? DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.