Genç kız bir anlık şaşkınlıktan sonra cevap verdi: - Çok ilginç bir gençsin Ahmet. Sıradan bir insan olmadığın bir gerçek, diyerek Hülya bir kahkaha attı: Ahmet, Halit Kaya'nın yanında işe başladığından beri hayatı değişmişti sanki. Yeni bir ev tutmuştu Tarabya'da. İki oda bir salondan oluşan evi Boğaz'a karşıydı. Halit Beyin yüklüce bir çek vermesiyle bütün eksiklerini tamamlamış, kendine has, derli toplu sevimli bir yuva kurmuştu. İşine çok çabuk adapte olmuştu. Her şeyi çok kolaylıkla kavrıyor, dikkati ve çalışkanlığı sayesinde hemen bütünleşiyordu işiyle. Halit Bey çok yakından ve dikkatle izliyordu genç adamı. Üstesinden gelemeyeceğini düşündüğü işlerin altından bile başarıyla kalkıyordu Ahmet. Bu da yaşlı adamın hoşuna gidiyor, kısa sürede sorumluluklarını fazlalaştırıyordu delikanlının. Hülya ile de sık sık görüşmeye başlamıştı. Genç kız okul dönüşünde genellikle holdinge uğruyor eğer müsaitse Ahmet'i arabasıyla eve kadar getiriyordu. Bazen de şimdi yaptıkları gibi eve gitmeden bir çay bahçesinde veya bir kafeteryaya gidiyorlardı... Aralarında inkar edilemez bir yakınlaşma, duygusal bir iletişim başlamıştı. Ahmet çok beğeniyordu genç kızı. Onun akıllı bir kız olması, şahsiyetinin belirginliği, kültürü ve fiziği ile farklı olduğunu düşünüyor, onun yanında kendisini rahat hissediyordu. Ama kendisini tedirgin eden tek şey bu hissettiklerini eğer belli edecek olursa hareketlerinin yanlış yorumlanmasıydı. Aralarındaki düzey farkını, kültür eşitsizliğini görüyor, bu insanların kendisine gösterdikleri yakınlığı suiistimal ettiğini düşünmelerinden çekiniyordu. Hülya da bunun farkındaydı. Ama açık yürekli ve cesur bir kız olduğu için Ahmet'in bu tedirginliğini dert etmiyordu kendine. O sadece kendi duygularını ölçmekle meşguldü. Hoşlanıyordu bu gençten. İyi bir insan, şefkatli ve nazik bir gençti. Şu kısacık zamanda bile bulunduğu konuma uyabilmek için kendini yetiştirmiş, ilk tanıdığı Ahmet'le şimdiki arasında inanılmaz bir fark oluşmuştu bile. Hülya bir yudum daha aldı çayından ve bardağını masaya koydu: - Bundan sonrası için ne yapmayı düşünüyorsun Ahmet? - İşimde çok başarılı olmak istiyorum. Bunu ilk defa sana söylüyorum, imtihanlara giriyorum bu sene. Hiç olmazsa Açık Öğretim Fakültesine kaydolup Kamu Yönetimi okumak istiyorum. Sanırım başarabilirim. Hülya takdirle karışık bir şaşkınlıkla baktı onun yüzüne: - Harikasın Ahmet... Sana her türlü yardımı yapmaya hazırım. - Bunu biliyorum. Eminim. Çok teşekkür ederim. Birbirlerine gülümsediler anlamlı bir şekilde. Ahmet yutkundu: - Seninle bir ömür geçirmek herhalde çok güzel bir şey olurdu... Hülya titrediğini hissetti. O kadar heyecanlanmıştı ki kendisi bile şaşırdı duygularına. O anda emin oldu Ahmet'e karşı hissettiklerinden. Yüreği çıldırasıya çarpıyordu. Gözlerini kaçırdı: - Benim için de aynı şey geçerli Ahmet. > DEVAMI YARIN