Ne yapacağını bilemiyordu artık!

A -
A +

Yaklaşık iki saat sonra doktor yeniden Huriye Hanımın yanına geldi: - Sizinle odamda görüşelim hanımefendi. Tomografi sonuçları şimdi geldi. Kadın tedirginlik içinde uzun boylu doktorun arkasından yürüdü. Koridoru geçtikten sonra en dipteki odaya girdiler. Masanın üzeri doluydu. Doktor eliyle koltuğu işaret etti, kendisi de masasına geçti ve elindeki zarfın içinden Serpil'in tomografi filmini arkasındaki ışıklı levhaya taktı. Bir süre daha inceledikten sonra yerine geçti: - Size iyi haberlerim yok. Oldukça ilerlemiş bir tümörle karşı karşıyayız. Bugüne kadar mutlaka ama mutlaka bu tümörün belirti vermiş olması gerekir. Şiddetli baş ağrıları, bulantılar, bugün yaşamış olduğu gibi krizler... Hastalığın oldukça ilerlemiş bir safhası bu safha. Hızlı ilerler. Aynı bir terörist gibi zararlıdır. Yapılacak çok fazla bir şey olduğunu sanmıyorum. Bu durumlarda biz operasyon yaparız ama bunun da sonucu hakkında asla garanti veremeyiz. Huriye şaşkındı. Ne diyeceğini bilemiyordu. Zorladı kendini ve kısık, kendisine bile tuhaf gelen bir sesle sordu: - Yani ölecek mi doktor bey? Doktor omuzlarını kaldırdı: - Bu soruya hiçbir doktor kolay cevap veremez hanımefendi. Biz tıbben elimizden geleni yaparız ama size garanti veremiyorum. Hastamız genç, belki direnci tahmin edilenden daha uzun bir mücadele sergileyebilir. Ama meşakkatli günler gelecek yakında. Hatta başladı bile. Bu tümör göz sinirlerine baskı yapıyor anladığımız kadarıyla, kısa zamanda görme problemi yaşayacak. Öylesine hızlı büyür ki... Huriye'nin dudakları titriyordu: - Hiç söylemedi böyle bir rahatsızlığı olduğunu. Ben de kendisini yeni tanıdım doktor bey! Doktor kadının sözünü kesti: - Yakında işini yapamayacak. Eğer ameliyata onay verirseniz denemekte fayda var derim. Ama dediğim gibi bir garanti veremiyorum. Ameliyatın ertesi günü de her şey olabilir, beş sene sonra da olabilir... Ama gerçeği konuşmam gerekirse eğer en mükemmel durumlarda bile uzun bir zaman veremeyiz. Allah'tan ümit kesemeyiz. Huriye irkildi: - Tabii ki, Yüce Allah'tan hiçbir zaman ümit kesilmez doktor bey. - O zaman dua edelim hanımefendi. Kendisi şimdi rahat. Bir iğne yaptık, ağrıları nispeten hafifleyecek. Ben reçetesini de yazacağım. Kullanabileceğimiz bütün ilaçları kullanacağız. Ama bunlar anlık çözümler. Huriye bitkin bir halde ayağa kalktı. Ne yapacağını bilemiyordu artık... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.